Online Üye
Online Ziyaretçi
Hayat, bir çocuktu bazen
Kırılgan
Oyun taşlarını yitirip
Yitirip, bulan...
Zaman, fotonlara abanmış
Aşık
Kayıp dünleri ararken
Yarınımız dünlere karışık...
Gece, dost görünümlü
Yaşlı bunak
Şöyle bir attımı ak saçlarını
Göğsünde dingin bir sağanak
Gündüz uzun ve dar
Yapay gölet
Yarı adanmışlık
Huzursuz cemiyet...
Tütün, karanlıkta dans
Tanınmış bir hüzün
Yalnızlık, kader
Yaşanılası zorunluluk...
Kurşun griliğinde
Renksiz yağmurun yüzü
Karanlık, ortaçağ kadar eski
Aydede kadar yaşlı...
İstikbal vaad eder mi
Kırık çocuk hayat?
Sabahlar, camdan savrulan
Kül, köz ,söz...kaç kez?
Neden mutluluk ellerini vermez?
ismail kaplan
2002