Hep Ettim Zarar
Uymuşum şeytana nefsi suçlarım
Kırılmış zincirin , halkası kayıp
Bilmem ki ne var , altında saçların
Zonkluyor beynim günahları sayıp .
Sönsün meş'alesi , burnu sürtünsün
Kaç çelme taktı bak , bugüne kadar
Uğrasın zillete , defteri dürülsün
Sevap hanem sıfır , hep ettim zarar.
Kalbin riyası azgındır denizden
Batırır battıkça hepten insanı
Kum tanesi çakıl oynar da yerinden
Beyinde firaset , perde arkası.
Ziyanda sermayem , kediye yüklenmiş
Kaybetmiş kervanı çölde kalmışım
Yokta var oluş var , varda yok oluş
Görmemiş gerçeği , uykuya dalmışım .
Nefis bin bir başlı , sanki ejderha
Yutar çiğnemeden doymaz hiç gözü
Ben miyim suçlusu , nefsim mi yoksa ?
Söz verdim kaç kere , tutamadım sözü .
İçimde bir hüzün , yüzümde sille
Kemirir kurt gibi derinden beni
Fırtınalar kopar , her gün içimde
Silinmez yüzümden sillenin izi .
Görünüşü güzel içi çürümüş
Bir meyva düşünün nasıldır sizce?
Aldatır görünüş , ah o görünüş
Görülmez göz ile , inerde perde .
Güvelenmiş bulgur tanesi gibi ...
Günlenip güneşte yerine konsam
Zamanda eriyen , yorgun gölgemi
Ayırsam ruhumdan bedensiz kalsam.
( 2008 )
(
Hep Ettim Zarar başlıklı yazı
Orhan Tamtürk tarafından
3.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.