Kaybetmek istemiyor son cengi bu gönlümün Nerde varsa yeşil dal sarılır gördüğünce Sarılardan kaçıyor bilir rengi ölümün Ölümü istemiyor bir daha büyüğünce
Gönlüm kıyamet kışı, bahar yağmuru gözüm Titreyen bir kuş olur gagalar pencereyi Senden yana yıkıldım, ogün bugün öksüzüm Kucaklar getirirsin gün ortası geceyi
Atıp karanlıklara yol soruyorsun birde Görmeye ışık gerek, uçmak içinse kanat Yanına dönemezken ölü gibi kabirde Kur diyorsun göklerde bizim için saltanat
Ay gerek, yıldız gerek, güneş ve samanyolu Sonra boşluk olmalı içimden daha geniş Bir de felek olmalı çevirecek bu kolu Gönlün istediğince çıkış ve bir de iniş
Oysa hayat dediğin, kuru ekmek, bir tas su Ve bir de yar olmalı sırtını yasladığın Uyanmak için güne yattığın gül uykusu Haykırmakgüzelliği eteğinde bir dağın
Selamlamalı gülü goncasından öperek Ve çiçeğin diliyle söyleşmeli her sabah Sessizce salınmaya bir de salıncak gerek Çokça sevap işleyip, arasıra bir günah
Nerde başlıyor gerçek, nerde bitiyor rüya Gece günün karnında, burnunda gün gecenin Bulduk bir cenk meydanı, yaşadık bizde güya İlk düğümünde kaldık bir çetin bilmecenin
( İlk Düğüm Ve Son Halka başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 16.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.