Fatih Altaylı,O nu sabahları radyo D de sabah gazetelerini  okuyup yorumlayan,hayecanlı bir kişi olarak tanıdım.Radyo proğramları ilgiyle dinleniyordu.Günün birinde en tepeye çıkacağının adımlarını attığının farkındaydı.
 
Ekonomi konusunda çok ilginç bir öneri ile dinleyicilerine mesaj veriyordu."Türkiye bir defaya mahsus bütün borçlarına karşılık para basacaktı.Ve ekonomi iyi yola girecekti.Acaba ekonomist, pröf , bir zamanların Başbakanı Tansu,hanım hiç düşünememişmiydi, böyle ütopik fikri?
 
Yükselişi devam etti.Aydın Doğan O nu kanal D genel yayın yönetmeni yaptı.Sonra anlaşmazlıklar girdi araya.İstifa etmek zorunda kaldı.Bu istifanın gerekçelerini şöyle açıklamıştı"O kadar aptal mıyım en üst zirvede  görev yapıyorum.Bazı konulara sessiz kalıp görevime devam edebilirdim.Ama benim anlayışıma ters gelen öneriler karşısında istifa etmek zorunda kaldım."
 
Bu görüşünü tv de açıklamıştı.O ilkeli duruş dolayısıyla takdir edilmişti.
 
Daha sonra Habertürk diye bir gazete çıkacağı reklamlarda yer aldı.Gazetenin ebadı ve içeriği ile yeni bir  gazetecilik anlayışı getireleceği açıklandı.Hatta bu gazeteyi diğer gazetelar kopya edeceği yazıldı.Çizildi.
 
Gazete gerçekten farklıydı .Ama içerik konusunda baklenen olmadı.Gazete sıradan ,güzel bir baskı,ama,fikir bakımından yoksundu.Beklenen başarı elde edilemedi.
 
Geçen hafta gazete ve Fatih Altaylı gündeme geldi.Herkes bu haberi ve Altaylı'yı konuştu.Gazetesi ile gündeme gelemeyen Altaylı birden herkesin diline düştü.
Sürmanşetten bir haber;"kadına şidette son noktayı koyduk."Büyük bir iş başarmışlar!
 
Bir kadın.yarı çıplak,kanlar içinde,sırtında bir bıçak.
 
Kendi gazetesindeki yazarlar bile bu resme isyan etti.
 
Altaylı kendini savundu.
 
"Habertürk Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı,dün sürmanşetten o fotoğrafı neden yayınladıklarını anlattığı yazısında şu soruyu sordu, "Rahatsız oldunuz değil mi?" Ve devam etti... "Çok sarsıldınız değil mi?
Bize sövdünüz. Bana sövdünüz. Eleştirdiniz beni. “Ahlaksız, vicdansız herif” dediniz değil mi? “Bu fotoğraf basılır mı gazeteye” dediniz. “Bu ne rezalet” dediniz. Bana söverek, Habertürk’e söverek vicdanlarınızı rahatlattınız değil mi? Biliyor musunuz, böyle yapacağınızdan ek küçük kuşkum yok."
 
Balçiçek İlter, de şöyle tepki verdi;
 
Balçiçek İlter: Şimdi birileri çıkıp da diyebilir ki, "Bir soruna hiç bu kadar net, keskin ve çarpıcı bir şekilde dikkat çekilmemişti!" Gazetemin dünkü sürmanşetinden bahsediyorum elbette. 2 çocuk annesi Şefika Etik'in kocası tarafından bıçaklanmış, öldürülmüş fotoğrafından... Yarı çıplak, kanlar içinde... Sırtında bir bıçak... Hani birçoğunuzun gazeteyi gördüğünüz anda tersini çevirdiğiniz, bakmak istemediğiniz o fotoğraf...
 
Ve Altaylı gazetenin başarısı ile gündeme gelemeyince kolaya kaçtı ve savunması ile de hiç inandırıcı olmadı.
 
Altaylı yazılarının sonunda "ne zaman adam oluruz diye sorardı.
 
Bende şimdi  soruyorum;nasıl başarılı gazeteci olunur;?kolayı değilde zoru başardığınız zaman.
 
Böyle kanlar içinde resimler vererek kadına şiddet çözümlenecekse ne duruyorsun terör den zarar görenlerin parçalanmış cesetlerinde resmini sürmanşeten ver.Terör bitsin!Ne kadar kolay değil mi?
 
( Fatih Altaylı Bir Haber Bir Analiz başlıklı yazı M.Filizman tarafından 19.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu