Oy kirpiği okum, kaşı kemanım,
Yayımı gerdim de okum atmadı.
Ne niyetler tuttum senin bahtına,
Yirmi yıl bekledim falım çıkmadı...
İçine akıttın gözyaşlarını,
Dudağına bir tebessüm düşmedi.
Bir kara gecede düştüm yoluna,
Leylek şakımadı, kuş ötüşmedi...
Hüzün dağlarını geçtim ardarda,
Puslu bir İzmir’di gördüğüm şehir.
Bitti zaman, saat kaldı kenarda,
Her öğünde içtim tas dolu zehir !...
Ateş dağı gibi yanarken yavrum,
Kaç yüreğe köz düşürdün bilesin.
Şehrin ışıkları sönerken yavrum,
Haykırdım adını, çıkıp gelmedin !...
Bu kez yüreğimde ben işgal ettim,
Ağarırken yavaş yavaş tanyeri.
Düştüm yollarına tükendim, bittim,
Mateme boğulmuş gördüm İzmir’i...
Kara gözlüm, kara kara baksaydın,
Lazım değil kaybetseydim yönümü !
Yetmezmiydi kara gül bıraksaydın,
Öperdim yerine her gündönümü...
İzmir yaşlı gözlerimde kalırken,
Bağbozumu diye seni derdiler
Zamanından önce yola düşerken,
Yerine ölmemi istemediler...
II.
Ölüm senin ne ne, yer mi kalmadı ?
Toprağı saracak yar mı kalmadı ?
Dağların başında kar mı kalmadı ?
Karlı dağı başımıza verdiler !...
Seni çok özledim canımın içi,
Yüreğimde nasıl daraldı açı,
Sensizliğin bulunmadı ilacı,
Yüreğime seni çivilediler !...
Gel, yine amca de, banimle oyna,
Siyah perçemini devir sağ yana,
Bir barhavasında geldik yanyana,
Çekemedi bizi çokladı dünya,
Dönemem yüzümü İzmir’den yana !...
Hayrettin YAZICI
NOT:
Askerde
elim bir hata sonucu yeğenini kaybetmiş bir amca olarak, aziz
şehitlerimizin ailelerinin neler yaşıyor olabileceğini takdir edersiniz
ki çoğunuzdan daha iyi anlarım. Tüm şehitlerimize rahmet, ailelerine ve
aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Şu an elimden başka bişey
gelmez...
Selam,saygı...