Hani vardır ya her yerde, hissetmek istersin onun varlığını.
Hani hep yanı başındaymış sanıp, ismini söylersin dalgınlıkla, her an berabersindir.
Yanında olduğunu unutuverirsin bir andan sonra.
Üzüldüğünde o sımsıcak kollarını açar sana, sarılır ağlarsın omzunda doya doya...
Sevindiğinde ise senden fazla mutluluk duyar, senin için farklıdır bütün insanlardan.
Ne zaman yardıma, ne zaman insana, ne zaman dosta ihtiyacın olsa hep yanında bulursun,
Kendini adeta senin için ayarlamıştır. Sana gülmeyi öğretir, sen ona kahkaha atmayı,
Sana sevmeyi öğretir, sen ona sevilmeyi ve bu böyle sürüp gider....
Hayatta hiçbir şeyin olmasın ama o hep yanında olsun istersin
Hani; öyle üşürsün ki, artık hiç bir şey hissetmez uzuvların,
uyuşur kalır, manâsız bir donukluğun çizgileri oluşur,
ardından gözlerindeki bulutlar, içindeki parçalanmayı döker,
ezip de geçer tüm bedenini, hasreti en derinden gelir de yakar her yerini...
İşte ben sensiz öyle üşüdüm gece yarısını beş geçe...
Manâsız buldum bir an her şeyi.
Sevgi deseler sadece bir iç çekebilirim, sonra gülüp geçerim gibi geliyordu.
Aşkı sorsalar, aynı dili mi konuşuyoruz diye anlamsızca bakabilirdim gözlerine...
Anlatın derdim durmayın, anlatın.
Bırakın tüm şiirleri, şarkıları, masalları...
Sorarım dokunabilir miyim aşka, dokunabilir miyim ellerimle diye,
geçer mi üşümesi yüreğimin, geçer mi üşümesi içimin...
Bakışlarım dondu sanki, yanımda sen olmayınca.
Nasıl da manasız bakıyorum etrafa.
Görmesin istiyorum hiç kimse gözlerimi, görmesin hiç kimse hüzün tanelerimi...
Susuyorum artık derin derin. Nasıl da konuşmak istiyorum oysa.
Saatlerce susmadan konuşmak…
Tüm biriktirdiklerimi en başından başlayıp sonuna kadar anlatmak istiyorum.
Anlatmak yetmez biliyorum, anlaşılmak da istiyorum...
Bir el istiyorum başımda...
Saçlarıma dokunsun, tılsımıyla tüm bedenimden söküp alsın yalnızlığımı.
Bir göz istiyorum gözlerimde...
Anlamsız bakan gözlerimin içini görsün,
hâlâ arkalarda kalmış ışık huzmelerinin içine dalsın,
çıkarsın tüm umutlarımı eski sandığın içinden,
ışığı ile umut olsun yollarıma, yolum olsun yordamım olsun istiyorum...
Bir omuz istiyorum...
Başımı yaslayıp uzun uzun ağlayabileceğim.
Yıllardır biriktirdiğim hüzün tanelerini tek tek dökebileceğim.
Ona yaslanınca her şeyi unutmak istiyorum, sıcacık olmak...
İçimi huzur kaplasın istiyorum, hiç konuşmadan saatlerce orada kalmak,
hiç konuşmadan anlaşılabilmek istiyorum...
Uzun lafın kısası ben, hayallerimin puslu geçmişindeki
'Can Özüm' ü istiyorum
15.05.2004
Muhammet Pekyılmaz