Mahrum
MAHRUM!
Nerden gelmişiz, böyle bir âleme
Gelmişiz buraya, bu âlem nere?
Kör bir dövüş var, bu keşmekeş hanede
Hane diye mi, düştük tımarhaneye!
Derdimizi, söylesek de arzuhal
Yaratandan başka, dert kime hâl
Zamanı perişan olmuş, bu mahâll
Kimse yapmıyor ki, artık hasb-i hal
Çaresizlikler içinde, bî-çareyim
Elimden tutanım yok ki, neyleyim
Ben bu âlemde, acep kiminleyim
Kime el uzatıp, yardım dileyeyim?
Alem-i Sır derki; gönülden kulun
Yok ki, şu âlemde gerçek bir dostun
Muhabbet yok ise, kardeşlik mâlum
Olduk bu dünyada, hepsinden mahrum!
Alem-i Sır
* * * *
Arzuhal: (Arz-ı hâl) Bir iş için bir makam veya resmi daireye bir iş sahibinin verdiği dilekçe. İstida-nâme.
Hâl: Durum, vaziyet. Görünüş. Tavır. Suret. Keyfiyet.
Mahâll: Mahall. C.) Yerler. Mekânlar.
Hasb-i Hal: Halleşme. Görüşüp konuşma.
Bî-çare: Farsça Çaresiz. Zavallı. Şaşkın.
(
Mahrum başlıklı yazı
Alem-i Sır tarafından
6.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.