(1)
Bahisleriniz lütfen
Sizden iki tutku
Sizden iki arzu
Acele edin son bir soluk için
Üzgünüz sancı kabul edemiyoruz
Masal dönüyor masal dönüyor masal dönüyor
Kırmızı kırk bir
Gri komadan çıkar…
(2)
Günlerin kırığı
Günlere kırağı
İki tür çıplaklık vardır :
Soylu ve soysuz
Bil bakalım
Hangi elimde iyi gün var?
Yanılırsanız iyi günler size!
İki tür çıplaklık vardır :
Yalnızlar ve ötekiler…
(3)
Papuç kadar dilimle
Her gün bir o cümleden bir cümleye
Lüzumsuz bir koşturmaca işte
Kafası karışmış bu ayların
Ters akıyor yine saatleri
Darılıp darılıp dağılıyor zamanlar
Bir kıskaç lazım yine
Sıkıştırabilenlerinden
(4)
Bir kabus görmüşüm benden habersiz
Bütün düşlerim tutuklanmış
Bütün düşlerim tutkulanmış
Hepsi ayrı bir hücrede
Hepsinde kırk kupona çin malı prangalar
Bazen oluyor böyle asparagas masallar
Yirmilik düşümü seviyorum
En güzel öpüşlerimi onunla çiğniyorum….
(5)
Pıhtılaşmıyor sevdalarım
Bir kesilmeye görsün
Oluk oluk rüya…
(6)
Sesim tenine çarpıyor
Teninden sesime
Sesim tenine çarpıyor
Teninden sesime
Sesim kasıklarına çarpıyor
Kasık...
Yeter
Hadi evine
Seni gidi muzip bumerang…
(7)
Minyatür arabesk böcekleri
Beynimin içinde
Mırıl mırıl mırıl mırıl
Doğurgan yalnızlıkların harman yeri
Notasız acılar gölünde meyilli olmak boğulmaya
Ruhumda bir sticker :
“Batsın bu pastel tekillikler.”
(8)
Sen yeter ki çal kapıyı
Ben hep açığım kendimde
Olmadı
Kapalıyım olacaktı
Yine çalakalem dürtüler…
(9)
Pencere dibin kara
Benimki senden kara…
(10)
Vesikalık bir yalnızlık olsun
Deklanşörü şöyle ruhuma ruhuma tut
Afilli çıksın olgun hüzünlerim
Dokuz damlamın beşi doğru dördü yanlış
Gözyaşı sınavımı yine mi kazandım…
Oktay Coşar