**********************Kırk yıllık uykuların hüzünlü parçasına...
Zâlim arpalık çalar devletin kasasından
Kepçe kepçe yapılır su bulandıran satış
Haberi yok herhalde Musa’nın asâsından
Sırlar dökülüverir kopar yüreksiz kayış
Sıcaklık tavan yapar patlar dişteki mine
Tezkireler yazılır pişmanlık üzerine
Hırsız para yürütür çöpe atar emeği
Kanlı gömlek giyinir vazgeçmez hazânından
Bedâvaya getirir (!) yiyeceği ekmeği
İbret almak istemez Yusuf’un zindanından
Hüküm verilir bir gün hızlı ve âdilâne
Parçalanır lokmalar yanar hicrânsı sîne
Cimri kibrine mahkûm unutur insanlığı
Tanımaz yakınını ağlatır düğünleri
Aydınlığı yok sayar yüceltir karanlığı
Kendine hayrı olmaz azaltır öğünleri
Tutkusu hasta eder yaşlılıksa bahâne
İnciler kopuverir kir gibi tâne tâne
Gıybetçi çekiştirir her önüne geleni
“Çiğ et yemeyi” sever tatlı tuzlu fark etmez
Güyâ denetim kurar jurnalları alenî
Tırlar dolar taşar da vagonlar bile yetmez
Sözlere kıyar durur laflarıysa semîne
Mîzân kurulduğu ân manzaraysa şâhâne
Yalancı kâr zanneder geçici nimetleri
Hep kendini kandırır süte hile katarak
Yüzündeki nur söner kapatır kısmetleri
Cehenneme yol bulur cennetleri satarak
Kimlikler kaybedilir adlar silinir yine
Kavaktan çınar olmaz ölüverir mü’mine
Dursun Tiftik