Sabah oldu gittik vardık ormana,
Bir de baktım çama çıkmış keçiler,
Nasıl kızdım kaval çalan çobana.
Çam dalında keçi çıkmış otlardır,
Çoban bakmaz, gölgesinde yatardır,
Yola durmuş herkes şaşkın bakardır,
Ne dal kalmış ne de yaprak ağaçta,
Ecel bekler, çam ağacı kıraçta,
Mağlup düşmüş, keçi ile savaşta,
Nasıl kızman, şu sorumsuz çobana..
Çamın derdi okunurdur yüzünden,
Keçi yemiş, en tazecik yerinden,
Gövde şaşmış, kıl keçinin yüzünden,
Nasıl kızman, o sorumsuz çobana.
Keçi çıkmış, çam dalının üstüne,
Çam ağlardır, zarar vermiş gözüne,
İnat yapar, inmez çamın dibine,
Kalkıp bakmaz nasıl kızman çobana.
Çam ağacı, dal üstünde kıl taşır,
Kıl keçiler, gölgesinde oynaşır,
Çoban üşür, yangın çıkar uğraşır,
Sen de olsan, kızmazmıydın çobana.
17 Aralık 2011-12-17