Pazar günü, hava güzel dediler

Sabah oldu gittik vardık ormana,

Bir de baktım çama çıkmış keçiler,

Nasıl kızdım kaval çalan çobana.

 

Çam dalında keçi çıkmış otlardır,

Çoban bakmaz, gölgesinde yatardır,

Yola durmuş herkes şaşkın bakardır,

Gel de kızma, yatıp duran çobana.
 

Ne dal kalmış ne de yaprak ağaçta,

Ecel bekler, çam ağacı kıraçta,

Mağlup düşmüş, keçi ile savaşta,

Nasıl kızman, şu sorumsuz çobana..

 

Çamın derdi okunurdur yüzünden,

Keçi yemiş, en tazecik yerinden,

Gövde şaşmış, kıl keçinin yüzünden,

Nasıl kızman, o sorumsuz çobana.

 

Keçi çıkmış, çam dalının üstüne,

Çam ağlardır, zarar vermiş gözüne,

İnat yapar, inmez çamın dibine,

Kalkıp bakmaz nasıl kızman çobana.

 

Çam ağacı, dal üstünde kıl taşır,

Kıl keçiler, gölgesinde oynaşır,

Çoban üşür, yangın çıkar uğraşır,

Sen de olsan, kızmazmıydın çobana.

 

17 Aralık 2011-12-17

Antalya

 

 

 

 

( Nasıl Kızman Çobana başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 17.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu