Sancılarımda tuhaf bir sürü psikolojisi
Biri neremi kanatıyorsa, diğerleri de oramı
Haram güden bir çoban gibiyim rivayetler kırımda…
Bir dinse içimdeki serseri mayınların oynaşmaları
Kürek kemiğimle kazıyorum defolumu umutlarımı
Belki birkaç tane kalmıştır sağlam diye
Kaçıncı düş tufanı bu, gılgamışın bana haber saldığı
Kaçın Kaçın
Bu kaçıncı kaçışım
Kaçın
Her hakikatten iki tane güverteye
Her hayalden iki tane
Her acıdan
Her bitişten
Çiftleşebilsinler ruhun kozasında diye
İşte aşikar bir hicret duygusundayım bu manalarda
Ben ve arkamda bir dolu anaç matruşka göç zamanlarımızda
Aşiretimde hasırdan hatıralar ve biriktirdiğim tüm inançlar
Yollarda işte oralarda yara temizleyiciler
Göz yaşı kurutucular
Gelmeyelim nazarlara diye
sevişme muskacıları iş başında küçücük harfleriyle
ve Arkamızdan nice ırmaklar dökenler
kazasız belasız varalım bu destanlara diye
İşin aslı kırk bir numaralı odada elim kolum beyaz çarşaflarda
kader tam yanımdaki yatakta, efsunlu bir tebessümle ağlarımı örüyor
Sakar doktor meğer beynimde unutmuş masal kitabımı
Hiç hesapta yoktu bu yarı açık duygu ameliyatı
Narkoz verilecekti oysa bu cümlelere
Bir de proust refakatçı kalacaktı yanımda
Neyse ki düş bakıcılar itekliyor beni rüyalarımın dördüncü katından
Neyse ki taburcu oluyorum bu hayaller gölgeleşmeden
İşte yine sahibinden az sevişilmiş bir dejavu
Tüm tuhaflıklarınızı küp küp doğrayın önce
İçine biraz simya tozu, biraz yolunu şaşırmış bir ahlak
Soğuk, çok soğuk yenir bu kırılgan buyruklar
Biliniz ki ben masumum aslında bu haremimde
Gayrı meşru bir müdafaa sadece tanık sandalyesinde
Kuyularımda onlarca zabit hep sabırsız
Onlar söyler ben yontarım bu taşlaşmış sayfalarda
Başa alalım…
Sancılarımda tuhaf bir sürü psikolojisi
Biri neremi kanatıyorsa, diğerleri de oramı
Haram güden bir çoban gibiyim rivayetler kırımda…
Tövbe Tövbe…
Oktay Coşar