maviye boyadım
mavileşti beyaz
ben ve fırçam
olduk iki haylaz
bak hele şimdi
o da ne
henüz boya kurumadan
bak başıma gelene
gökyüzü kızdı bana
dedi
sorarım bunu sana
al bana
vur bana
şimşekler çakıyor
kıvılcımlar akıyor
ateş püskürtüyor habire
yıldırım düştü düşecek
yükseklere
gök gürül gürül
gürlemekte
hayırdır inşaallah !
durduk yerde
birdenbire
gök neden kudurdu
ne sustu
ne de duruldu
bu öfke bu hiddet
banaymış
tüm şiddet
boyadığım
gökyüzünün
bulutuymuş meğer
boyar mıydım hiç
bulutu maviye
bilseydim eğer
şimdi elimle silip
gökyüzünün
mavi boyasını
çizip de bulutun
yeniden aynısını
tekrar
beyaza boyarım
bir daha ben
beyazı anlamadan
boyar mıyım hiç
mavi gökyüzünü
bulutu tanımadan
acemilik işte
elimin boyası ile
karıştım usta işine
öfkelendi gökyüzü
düştü peşime
herkes kendi işine
Muzaffer Yıldırım