Ne vakit içim sızlasa
Yadım sinemde bir yetim gibi mahzunsa
Hüzün yüreğimde makus bir makamsa
Gözyaşım
hiç susmasa,
gönlüm hicrana kansa
Umutlarım birgün
kanatlanıp sürur yaşacaksa
Olsun, sızımla başbaşa,
yalnızlık içimi burksa da
Sevmek, ruhundan
kelam etmeyi becermektir
Aşk, hak ve hakikatin l
ehçesinden serdeten esindir
Akıl ve izan kar etmez,
irade elhak vecdiyle bütündür
Ötenin ram eden firkati
vicdanımın senasında edeptir
Yoksa heder olmak hangi
vaktin bedelidir, sabır direniştir
Halinden bihaber olan
bir nefes aşkın şiarından nasipsizdir
Nefes kimi
zaman vurgun yer
Ten ve beden olarak
ne hikmetse zarurete itibar eder
Kemaliyet irfan ister,
aklı selimlik mizan adına bedel
Gönül kapısı niye durmadan
umut içim vaktini bekler
Nasibin edebinde niyet
ve ihlas zaruret-i rikkat ister
Taat ve ecir kimin
rızasının hasretinin ümidini biçer
Araf niye
içinden geçilen bir keder
İnsan umudun inkişafında
aşkın sedasını dinlemek ister
Figan etmek adına neyi
varsa, ukteler nefsi değilse gider
Fani olan hevestir, hülyalar
umudun muvanesinde yaşar
Aşk, ruhun
firkatinde yaşanan mekştir,
kalbin lehçesinde ki edeptir
Nefsi
telakkiler zafiyetin
hanesinden nüveleşen sığ ifadedir
Yoksa
ummanlaşan gönül hangi
sahrada sussuzluk yaşayacaktır
Ey nefesi müddeli
cazibe, celbeden hadise
İnsan
düşünmek için merakın
taliminde umut ve ahsendir
Gam ve keder
nederlere göre ömrüni
ikame eden divanenindir
Kader
ve kazaya iman,
akıl ve izanla yol almaya
ram olan insandır
Beşer henüz
ehliyete haziz olmaya aday
bir nefestir, zafiyet niyedir
Kalbi
ve ruhi halin erbabı, maveranın
şerabından nasiplenen gayedir
Aşk, salt
cennet ve cehennemin
adresini şehretmez,
ihsan ve rıza payesidir
Sokaklarda
aç dolaşan, kursakları
kuruyan kim varsa
Umudu
hazanlaşan her nesef
hata etmeye aday olunca
Kaygısız
ve kasvetsiz yaşayan
ehl-i cemaat mensupları çok sa
Bikmem ki kime
ne demeli, sekülerşenen
zümreleri ne ile itham etmeli
Millet
bir anlamda
din demektir, din ise
şimdi nasıl mahzuniyet içindedir
Cemaatler
nüfuslarını artırmak derdinde,
feyzim kaçar korkusuyla zan etmekte
Tefrikayı
kimler önceliyor,
düşman denen illet sanki
içimizde katmerleşerek büyüyor
Kalk
şu miskin halinden
bir an olsun farkı
fark etmek için say et
Sokaklarda
üşüyen yapraklara şöyle
ibretle nazar et, vicdanı davet et
İnsan ne kadar
gözü açık olsada, farkı göremiyorsa
hala uyuyan zavallı bir sanıktır
Eşref ve izzet
emeğini vefaya ve ecre hasreden,
iyilikten vazgeçmeyen canındır
Yoksa vuslat
ne kadar kolay olan bir hesaptır,
kaygı ve kasavet kim için vicdandır
Ne kadar ağlasan,
ruhunun ve kalbinin kitabını
okumadan yansan, sadece bir hardır
Mustafa CİLASUN
(
Sanki Kimsesiz Bıraktın Ruhuma İnşirahı Anlattın başlıklı yazı
Yazan Adam tarafından
3.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.