Son Nokta… İstanbul…

 

Ağlıyorum bu şehre,

Dayanamıyorum bu şehre,

Bırakıyorum,akan nehre,

İz bıraktı acı sarışın çehre,

Belki ulaşamam sehere…

Dostlarım gömün beni bu yere…

 

Tatlı kahvelerin ince faslı,

Sessizdir,yazısı gözüne  yaslı,

Sahipsiz sorulara, esir benliğin,

Her an elimde titriyor, bak yüreğin…

Hayatımın geçilmez şeridinde , gözlerin…

 

Bana sarılıp sevmesine,

Haberim yoktu demesine,

Alışmışım kokusuna nefesine,

Beni alıp götüren o çağıran sesine…

Seni sevmek sana sevda olmaktı ,

Haberim olmadan mecnun oluvermişim öylesine…

 

Sessizce kahroluyorum,

Ruhuma dokunup duran varlığına,

Sığınamam artık, çocukluk yalanlarına,

Pişmanım işte yüreğimin penceresinden,

Gözyaşım siler suçumu  seceresinden,

Yoklarken cebimdeki haramları,

Örtmek isterim yüzümdeki karaları,

 

Pek kanıtım yok ama sadece umutlar,

Tebessümünde gülün yeşerir biçare ihlaslar,

Artık kirletmezken diyemedim bitsin karanlıklar,

Hayat yokuşunun en sonunda,

Ezberimden okuyamadım,

Son noktayı da istediğim gibi koyamadım,

 

 

Cesaret edemedim,

Sevdim diyemedim,

Düğüm düğüm düğümlendim,

Yanan ateşlere kilitlendim..

Hastalığım bu benim,

Yok ki senden başka sevenim,

Yaşamak  için tek sensin nedenim,

Gecenin yarısında  vicdan  sesiyle vurulup,

Garip intiharların hislerinden  zor kurtulup,

Gözyaşlarım sayarak  tüm hatıralarını,

Sabah ezanlarındaki pişmanlık naralarını,

Silsin  isterim,yıkasın isterim,kirli saçlarını…

 

Vuran noktalar... iz bıraktılar ....

Vuran zamanı bana bırakmadılar…

Mana bulma , her yaşanana,

Olmanın dayanılmaz karmaşasına,

Sevmektir yolcu olduğuna inanana,

Hakkın yok kızmana,

Pencerene dokunan tan rüzgarına,

Sessizce kahroluyorum,

Hatalarıma ve günahlarıma…

Sessizce kayboluyorum,

Dayanamam ardımdan kötü bakmalarına…

Yalnızım, yapayalnızım sen gibi ben de mazlumum,

Ne kadar taşınır bilmiyorum  bu nefessiz acım ,

Ben günahlarımla geldim,

Beni kabul et ey yarrr…

Beni ben de bırakma,

Al kollarına sar beni ey yarrr…


Affet  beni! affet  beni!

Özlemenin rengini de karıştırdım ,

Hayal mayal  bulsam da seni…

Beynimin baş köşesine  yapıştırdım…

Sen gibi eyyyy nokta....

Sen gibi  eyyyy şehirrrr....

Sen gibi  eyyyy yarrr....

Son  nokta…İSTANBUL...

Gözyaşlarımda kaldılar…

Onlarda benim gibi toprağına kavuştular…

 

 

 

Gurbet ellerde çaresiz hasta olan bir sevgilinin  İstanbul hasreti,ölümle birlikte kavuşamanın esareti,

Uçaktan İstanbul üzerindeki süzülürken gözlerden Dökülenlerdi bunlar…

Söndüm de , geldim…

Döndüm de  , geldim…

Öldüm de geldim…

Seni hasret bildim,

Seni öylesine sevdim…ölesiye sevdim…

Sana geldim al kollarına hayır deme…

Bir nokta bile olmayan bana…

Bir tek sen ol nokta bana…

Son  nokta …. İSTANBUL…

 

 

ERKAN İNAY

DUVARLARIN ŞAİRİ

NOKTALAR ALBUMU

02012012

ŞİİR NO:11

( Son Nokta İstanbul başlıklı yazı Erkan İnay tarafından 4.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu