denizi susturamazsın...
***
Nasıl arılar, polenin en bol olduğu çiçeklere hücum ediyorsa,
acılar da öyle şehvetime konuyor...
***
Ay kanatlım,
incecik bir renktir benimkisi,
üfledin mi doğacak...
***
Karanfil/in doğusunda
kehribar yavruları
şakıyor kokularından büyüsü...
***
Solungaçlarımsın benim,
karaya çıkarma beni,
böyle iyi denizinin suskunluğu...
***
Tırnak içlerindeki,
kir mi?
Ayrıntı mı?
Sağır cümlelerin bize buyurduğu...
***
Bir mahkum gibi,
volta atıyorum,
ruhumun içinde...
***
Ne yaptın!
Ne yaptın be güzelim
Kim kaldıracak şimdi,
bu yıkıntıyı ruhumdan?
Onca duyguyu
nasıl diriltirim şimdi yeniden...
***
Pikap iğnesi çok yaşlanmış dedilerdi,
ziyaretine gittim,
köhne bir binanın dördüncü katı.
Kapı açıktı.
İçerde yüzyıllık kesif bir koku.
Duvarda rahmetli gramofonun resmi.
Pencerede bir ilan :
"Ev sinema sisteminden satılık daire"
OKtay Coşar