İnsan beyin ruh ve kalp üçgeninde işleyen bir makine gibidir.
Kalp aklı işleyip akıl duygusal dürtülere öncelik verdiğinde irade pasifize olur.
O an ya da zaman içinde istenilen hissedilen ne ise beyin ona çalışmaya başlar.
İşte bu noktada karekter özellikleri devreye girer.
Hırs aç gözlük iştah daha fazlasını isteme ihtiras.
Oysa bunlar hayatın tuzak sorularıdır veya oyunları.Hemen yeni bir çukur açar içinde insanı cezbedecek olası zenginlikler vardır.Beyin hislerin teşviki ile pırıltılı hayaller oluşturur.Sahip olduklarından daha fazlasını alma ihtimali büyüler insanı.

    Öyle coşkuludur ki bu dürtüler, tuzağın en dibine kadar sokar elini ve batmaya başlar.
Sonuçta şu yada bu şekilde kendisine hazırlanan tuzağın içine düşer.Aklı yüreği hırsla dolu iken de en basit kurtuluş hareketini bile düşünemez. 
Bağımlı olduğumuz şeyler aslında bağımsızlığımızı yok eder.Tutkularımızın esiri olmaya başladığımızda kendimizin kölesi oluruz.Özgürlük sadece lafta kalır aklı ve iradeyi pasifize eden şiddetli duygular kelepçeyi takar bileklerimize.Ruh kendine hazırladığı hücrede kısılır kalır.Neye bağımlı ise bedeni o yönde etkiler.Zevk,para,alkol,uyuşturucu.Akli donanımı çöküntüye uğramış beyin artık sağlıklı düşünemez.Tuzağa düştüğü andaki hayallerinin aldatan sihriyle aslında kara olan bulutları pembeye boyar.Onun gafleti aczi tuzağı hazırlayanların zenginliği olur.

     İrade, sağ duyu, istikrar elden gider yerine kör bir yürekle kilitlenmiş bir beyin kalır.
Artık hür değilidir, nefis kazanır ve insan teslim olur.
Tuzak vazifesini yapmış kapana takılan nefsine av olmuştur.
Özgürlüğünü kaybetmiş bir yüreğin beyne hükmü kalmayınca ruhu kötü alışkanlıklar 
kötü huylar istila eder. Beyin kalp ve ruh üçgenide işleyen makine hissi bağlantılarının bazen hepsini bazende pek çoğunu kaybederek robotlaşır.Maddiyatı tercih eden varlığı yok ettiklerine üstün gelerek tüm insani değerlerinden uzaklaşır.Ya avdır ya avcı.Her iki durumdada artık bu üçgenin bozulan makanizmasını onaramıyacak hale gelir.İnsan suretinde  yaşayan bir canlı olmuştur..

      Bağımsız bir ruh nefsine teslim olmayan. Kalbi ile beynini aynı oranda doğru kullanmayı başarabilen insandır.Bunu bilmek hayatı doğru yaşayabilmek gafletli tuzaklardan uzak durmakla gerçekleşecektir.

Ş.AYDOĞAN ( GÜLCENAZ ) YALOVA / 19.OCAK.2012

İsra-85. Sana ruhtan soruyorlar. De ki: “Ruh Rabbimin emrindendir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.

( Bağımsız Ruhlar başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 19.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu