SEVGİLİ
Kimimiz bedeviydik çölde deve çobanı
Kimimiz dağda Yörük gezdik arzı fizanı
Türlü türlüydü tenler türlü türlü lisanı
Unutmuştu yeryüzü ıslanmıştı çerağı
Esir düşmüştü adem en kıymetli yerinden
Utanmıştı kızından mezar kazdı derinden
Ve insanlık ölmüşken lal olmuşken kalp dili
Zerre menfaat için silah doğrultulurken
Bizler senden öğrendik merhameti sevgili
Sen anlardın sevgili öksüzün göz yaşını
Sen anlardın yetimin hüzün kokan aşını
Hani boyun bükerdi sen okşardın başını
Ve yağardı teselli, bağlardı sabır taşını
Yönünü şaşırmıştı çıkmıştı hanif dinden
Medet beklerdi gökte yıldızdan oyma puttan
Satardı parsel parsel cenneti afarozdan
Boşanırdı yürekten sırtlanları kafesten
Saldırıyordu kuru kalpler sevgiye açtı
Kemiriyordu iblis, efsunluk başa taçtı
Kıran kırana kalmamış hoşgörünün eseri
Ve seni bekler adem, damla suyuna muhtaç
Bizler senden öğrendik muhabbeti sevgili
Sen anlardın sevgili nasırlaşmış yüreği
Sen de biterdi efsun, sen çözerdin ilmeği
Hani sen olmuştun kimsesizlerin dileği
Aydınlanıvermişti ab_ı hayat feleği
Ebu cehiller vardı seni taşlara tutan
Ebu lehebler vardı ayağın diken batan
Hani geçilmiyordu Ebrehe gururundan
Ve ebabiller vardı zalime hodri meydan
Kin nefret haramilik esip savuruyordu
Kaplamıştı cehalet kasıp kavuruyordu
Alem sana tahsistir seni anlatır dili
Ve kör olmuşken gözler sağır olmuşken kulak
Biz senden öğrendik şahadeti sevgili
Sen anlardın sevgili, ümmetinin halinden
Sen anlardın nefsani gönüllerin dilinden
Ve alırdın korkunun kasavetin elinden
Koklardı aşıkların gonca bağın gülünden
Levlake levlake ve me halektum eflake
Ya Resulallah düştü insanlık bir gaflete
Her gün imza atıyor bin bir türlü vahşete
Beşikteki çocuklar şahit olur dehşete
Öyle hale geldi ki doldu taştı yamyamlık
Oluk oluk akıyor günahlara insanlık
Şimdi seni sevenler oldu maskara deli
Sanal mutlulukların ardında koşuyorken
Biz senden öğrendik hakikati sevgili
Sen ağlardın dinmezdi bir an nurlu gözlerin
Ümmetim ümmetim der yine tatlı sözlerin
Hiç ayrı kalmamıştı seccadeden yüzlerin
Kaç sabahlar gördü o doğrulmayan dizlerin
Şimdi izbe köşede seni arzular halim
Seni anıyor na-dan her hecesinde dilim
Açılır göklere yar! titreyen iki elim
Anladım ki sevgili senden başkası zalim
Günahın deryasında sığınacak bir liman
Yetiş ya Resulallah şefaat et el aman
Tükendi yıllar yılı ömrün küflenmiş pili
Takvimlerim sarardı gelip geçti mevsimler
Biz senden öğrendik nedameti sevgili
Sen anlardın sevgili susuz kalmış toprağı
Sen dize getirdin deli huysuz kısrağı
Can verirdin dalında solmuş kuru yaprağı
Bir tek sendedir yar Liva-ül hamd sancağı
BİLAL TEKİN(SIRLISES)