Ben sana gönlümü verdiğim zaman
Gökte ulaşılmaz kuş oldun bana
Akıpta sineme girdiğin zaman
Cennet bahçesinde döş oldun bana.
Önümde engeller,ulaşamadım
El ele seninle dolaşamadım
Gözüne bakıpta konuşamadım
Gözümün üstünde kaş oldun bana.
Gurbet ellerinde tek bir başına
Çare olamadım gözün yaşına
Göğüs gerermişsin namert taşına
Şerefim kurtaran baş oldun bana.
Deli kız demiştim,deli tay gibi
Durmazsın yerinde gergin yay gibi
Silip süpürürsün,hoyrat çay gibi
Ömrümü uzatan yaş oldun bana.
Duydum ki, bir çakal girmiş bağına
Kılıç kuşanmışsın,çıkıp dağına
Kimseler almazsın aşk otağına
Geceler uykumda düş oldun bana.
Dağların karları erisin hele
Seninle verelim,her dem el ele
Meydan okuyarak rüzgara,sele
Deli çaylar gibi coş oldun bana.
Yiğidin erkeği,kadını olmaz
Mertlik bahçende çiçekler solmaz
Namerdin yanına ettiği kalmaz
Yiğit meydanında eş oldun bana.
Adam olunmuyor laf ile sözde
Tek can olacağız can ile közde
Herkesin harcıdır koşturmak düzde
Aşılmaz dağlarda marş oldun bana.
Namertler yollarda vermezse mola
Caka satacaksa hep sağa sola
Az kaldı sabreyle çıkarım yola
Vuracak yumrukta hırs oldun bana.
AHMET MORAN
30/01/2012