*-Seni birisi konuşturana kadar sus, ama seni birisi susturana kadar konuşma!
*-Her bilginin doğruluğu tartışmalıdır. Büyük bilim adamları bile bildiklerinden kuşku duyarken bazı cahillerin bildiklerini yüzde yüz doğru kabul etmeleri anlaşılır gibi değil! Belki de diğerlerini bilim adamı, bunları da cahil yapan aradaki fark bu olsa gerek.
*-Bilginler arasında bilgisizlerin, sesi kısılacağına, aksine daha da fazla açılır.
*-Gevezeler, bilgi düşmanıdır; öğrenemedikleri için başkalarının da öğrenmesini engellemeye çalışırlar.
*-Eğer bilgi parayla edinilebilseydi, birçok zengin varlıklarının hepsini olmasa bile önemli bir kısmını bu yolda harcamaktan çekinmezdi.
*-Hata yapana kızma, onu cezalandırma; bilgisizliğini gidermesine yardım et; göreceksin zamanla hataları azalacaktır.
*-Bilge insanın elindeki bilgi, tüm insanlığın ışığıdır; erdemsiz insanın elindeki bilgi ise tüm insanlığın mezar kazıcısıdır.
*-Senin sadece sahip olduğun malın mülkün değil, aynı zamanda bilgilerin de çocuklarına, torunlarına bırakabileceğin mirastır.
*-Akıl bilginin fabrikasıdır, evrendeki her şey de bu fabrikanın hammaddesidir.
*-Bilgi insanı şüpheden kurtarır, derler. O zaman bilgi arttıkça “acaba”lar neden çoğalıyor?
*-Mutlaka bildiklerini anlatmak istiyorsan, en uygun zamanı ve ortamı kolla. Uluorta açıklayacağın bilgiler başına bela olabilir.
*-Kendini bilmiyorsan, dünyaları bilsen de bunun önemi yoktur.
*-Yarar sağlamak amacıyla bilgi öğrenmeye uğraşma; çünkü bilgiyi öğrendikten sonra zaten yarar kendiliğinden ortaya çıkar.
*-Gerçek bilge bildikçe başı öne doğru eğilendir.
*-Kötü bile olsa her kitaba saygı duy; hiç olmazsa onu yazmak için harcanan emeğe saygılı ol!
*-Evren, bizim hiçbir zaman bilemeyeceğimiz şeylerle doludur. Birkaç şey bilip de böbürlenmemize aldanılmasın.
*-Soru sormak için de bilgili olmak gerekir; en azından sorulacak şey hakkında bir bilgi kırıntısına sahip olunmalı. O nedenle öğretmenlerin “hem bilmiyorlar, hem de sormuyorlar!” yakınması boşunadır.
*-Ezbere bilenler yeşil bir dut ağacı gibidir, salla salla bir şey düşüremezsin; gerçekten bilenler ise olgun bir dut ağacı gibidir, ufacık bir sallamada kilolarca ürün verirler.
*-Gençlik, insanın başına hayatta bir kere gelir deniyor; yaşlılık da öyle.
*-Faydasız dost, kişiye eziyettir, yüktür.
*-Çıkarına zarar verdiğin halde senin yanında ise o senin dostundur; ama sen onun değil.
*-Hatalarını söyleyeni dost bil; çünkü sana onları düzeltebilme şansı tanımış oluyor.
*-Aslında dostluklar da birbirine yardım etme, birbirini dinleme, birbirini sevme, birbirini anlama... gibi çıkarlar üzerine kurulmuyor mu?
*-Birbirlerine karşı saygılarını yitirenler, dostluklarını da yitirirler.
*-Hiçbir düşmanının hep düşman olarak kalacağını düşünme; bir de bakarsın dost oluvermişsiniz.
*-Dostun aç ise ve sen de ona elindeki ekmekten vermiyorsan; bil ki o senin ekmeğini mutlaka elinden alacaktır.
*-Dost kazanmak istemeyişin düşman kazanman için bir neden olmamalıdır.
*-Biz dostlarımızdan fazla bir şey beklemeyiz, bizi dinlemeleri ve gerektiğinde yararlı öğütler vermeleri yeterlidir.
*-Gerçek dostlar birbirinden uzakta iken de birbirlerinin ne düşündüklerini, nasıl davranacaklarını bilirler.
*-Dostunu kırdı isen, onun kalbini onarman uzun zaman alabilir.