Günlerimi yıkadım sularda
Ne kadar kir tutmuş gökyüzü sensiz
Sana kucak dolu selam gönderdim Anadolu'dan
Anılarımı, hislerimi kara çimenler anlatsın
Dağlar sislerle yıkanırken
Çığlarda karın çığlıkları
Ağıt yakar sevdamıza
Sen kardelensin Azerbaycan elinde
Ben gül kırmızı sevdamla geliyorum sana
Asırlardır sınır çizilmiş aşkımıza
Döngel çiçeği gibi açarız
Tanımayız hudutları
Ve bağrımızda esen rüzgâr diriltirse Ferhad' ı
Görür asıl dağların kirpiklerimizden delişini
Biz kâhinlere kurban olmayız Aslı gibi
Yaradan'a açarız aşkımızı Yusuf gibi
Zaman yaşlanır, sen doğarsın kalbime
Anka olup kavuşuruz her akşam
Sevda nöbetindeyiz
Meydan okuruz gecelere
Yırtarız karanlıkları zulmetten rakiplere karşı
Gönül ateşinden binlerce alev alarak
Yollara düştüm " Çayda Çıra" misali
Korkusu yoktur muhabbet fedailerinin hilekâr mayınlarına
Sevdamızın ışığı patlasa
Gökteki güneşi yere indiririz
Kasrımız olur yıldızlardan
Sen kardelensin Azerbaycan elinde
Ben gül kırmızı sevdamla geliyorum sana
Hasretin ilmek ilmek nakış dokuyor tenime
Tamamlamamış mevsim gibiyim sensiz
Renklerin sevdasına büründüm aşkımı duyurmak için
Sen kardelensin Azerbaycan elinde
Ben gül kırmızı sevdamla geliyorum sana
Sekiz yıldız bakışınla bakarken bana
Mercan duası okudum tılsımlı gözlerine
Ateş yurdu dudaklarından
Aştan öte hangi tohum yeşerir
Ateş içinden ateşe bürünen sevdamı
Cennet süvarinin binnur atlıları gibi yaydım âleme
SEN KARDELENSİN AZERBAYCAN ELİNDE
BEN GÜL KIRMIZI SEVDAMLA GELİYORUM SANA
Mitat Çıbuk
Yazarın
Sonraki Yazısı