ÇİNGENE FALCININ LANETİ

Ömrümün sonbaharındayım, farkındayım.
Aşkı da acıyı da hep doruklarda yaşadım.
Yıllardır hıçkırıyorum sessiz ama hüzünlü.
Yaşlı kalbim kaldıramıyor artık bu yükü.

Geçmiş oldukça uzun ve engellerle kaplı.
Şimdi kimse görmesin diye zavallılığımı,
Gökyüzüne savurdum tüm boş hayallerimi.
Kör kuyuya doldurdum kalan umutlarımı.

Acının sevinçle olan harmanını bekledim.
Sorunlarımı tek tek bulutlara yükledim.
Kayan bir yıldızın göz kırptığı bir gecede,
Benden uzaklara rüzgârlar taşısın istedim.

Ey kader, duy artık sesimi haykırıyorum sana.
Acılar eski püskü bir gömlek gibi üzerimde hala.
Sonu mutlu biten hiç ama hiç bir öyküm olmadı.
Mahzun bakışlar sitemler gönderiyor aynalara.

Gözlerin zümrüt yeşili bir çiçek var saksımda.
Büker ince boynunu her akşam gün batımında,
İki gözü çeşme, mutsuz, avuntusuz ve suskun.
Kaderine razı olmuşcasına solgun ve mahzun.

Ey gecelerinin karanlığında boğulduğum şehir,.
Hırsız misali, ömrümden gün değil yıllar çaldın.
Birlikte yaşamak imkânsız canımım çok yaktın.
Bir verip bin almaların yetti canıma İstanbul.

Mevsimin ve gönlümün sonbaharı gelmekte.
Gökyüzünde bölük bölük turnalar göçmekte.
Ben mecburcuyum, kalıyorum yaram kanıyor.
Boş hayaller peşinde olmak insanı kandırmıyor.


Gölgem dâhil her şey gitti geride bir ben kaldım.
Küstüm kadere gönül kapımı sonsuza dek kapadım.
Halden anlayan bir Allahın kulu yok mu dünyada.
Götürsün beni başka diyarlara, bıktım usandım.

Çingene falcının laneti inan ki yedi bitirdi ikimizi.
Uzun uzun bakıp sana uzun bir yol var dediydi.
Lanet kadın haklı çıktı, sonsuza dek ayırdı bizi.
Acılar ekip toplayan, bir garip âdem oğluyum şimdi.

Etrafımda her şey kafamın içi gibi darmadağınık
Deli bir ırmak gözlerimden yüreğime akmakta
Tebessümler yüzlere laf olsun diye konduysa,
Bu saatten sonrada bir şey ifade etmiyor artık.

Kapalı alanda daralıyorum kır çiçekleri yatağım.
Bozkır çıplağı gibi sözcükler boğazıma tıkanıyor
Mutluluğun heybesinden nasibimi hiç alamadım.
Dudaklarımdan sonu olmayan şiirler dökülüyor.

Kimse inanmıyor artık sevdalara, devir mi değişti.
Yoksa nasır tutan kalplerde duygular mı körleşti?
Sözün bittiği yerdeyiz suskun bir güvercin misali.
Kalbimi söküp sokak köpeklerine atasım geliyor.

Yüreğimi sevginle doldurduktan sonra yakacağım.
Küllerini senin gittiğin yöne doğru savuracağım.
Bu dünyada kavuşmak artık mümkün değil biliyorum
Gene de senin adını dağlara tepelere haykıracağım.

Ben bittim artık yokum, beni aramaya kalkmayın.
Gerideki dostlara soluk renkli şiirler bıraktım.

Ölmüşüm gibi değil, beni doğmamış gibi hatırlayın.
Yıllarca dillerde dolaşan bir aşk efsanesi olayım.

( Çingene Falcının Laneti başlıklı yazı Çetin İMER tarafından 12.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu