>
Söz
kalbin şiarı olmalı
Kalbi
nazarla izan aranmalı,
muvazene içinde idrak yaşanmalı
Ruhun
her vakit yazılan
kitabın kefili olmalı,
iraden hakikatle yoğrulmalı
Heves
uğruna bir tuğyana
bağlanmadan, şirke kapı
aralamadan inşirah aranmalı
Göz
ne akan bir ırmak
Ne hilkatine
yabancı olan bir sığınak,
kalbi irfana açtıran bir kaynak
Nereye
bakarsan bak
İbretin
halinde yaşar o müthiş aşk,
hak adına ne büyük sığınak
Gönül
kapını aralar,
kelamın kemaliyete
erişmesi için vesileler arar,
nefsi esaret ne büyük kabahat
Mahkum olan
bir nefes nasıl bizardır
Süreti içinde
yaşayan can farkı fark eden
olmalıdır, meraka sarılmalıdır
İlim
onun azmine muhtaç,
akıl ve izan onsuz ne kadar aç,
Dimağ boş olursa
nefsin ihatası başlar,
iradey-i zafiyet pik yapar, umut
solarsa nehyin her hali nefesine sarılır
Güneş
doğarken bir bak neler söyler
Her lahzanın
vucubundan bahseder, mizan
adına aklın ve iraden ne ulvi bir değer
Niçin
kayıtsız kalırsın,
gördüğün herşeye
vasıl olmak için yarışırsın
Ölümü
gönlünde yaşatmazsın,
vicdanın neden ruhunu önceler
Hülyalar olmalı,
emel için şartlanmamalı, nasibin
bahtına ne vakit hak olacağı anlaşılmalı
Yoksa
kalp ve aşk nasıl
anlaşılmalı, mizan bu maksatla
aklın ve iraden vuzuhunda yaşanmalı
Ne ela gözlü
dilberin cesette hükmü var
Ne civanmert
bir nefesin hakikat adına
kalbinde olmayan bir muamma ar
İnsan olmak,
muhakemeyi hakkıyla yapmak,
ehliyet sahibi olarak yaratana kul
olmak ne muazzam bir şiar
Ey
suskun olan yar,
hangi diyarda yaşasan yaşa
Sakın
umudunu soldurma,
sana senden ziyade yakın
olan bir Yaratan var
Artık sitem etmek
neye yarar, kim için kar
Akıl
ve izan sahibi olan hidayetin
kulvarında varlığını ikame eden nazar
Hicran
elbette olacak, kimi zaman
hüzün sinenden çıkmayacak
Hasretin
ve firkatin birgün seni bulacak
Sabrın
halinde edep ol,
yok bir başka yol,
Rahmet
ve mağfiretin
sadrında umut içinde kor ol
Mustafa CİLASUN