Dun gece yokluğunun acısını yasarken,
Sensizliği mürekkep olan kalemimle
resmini çizdim yüreğime...
Hüzün kokan bu ellerim anlatırken yokluğunu
bana...
Sensiz bakan bu gözler ağlar aşkının
karşısında...
Gözyaşlarımla yıkanır senli
hayallerim,
Sana mühürlü bu dudaklar haykırır sevdanın en
yücesini,
Yaşanmışlıkların ardında gizlidir, yaşanacaklara
dair ne varsa.
Bendeki her şey senin gözlerinin
izi.. Kalan nefeslerimin anlamı...
Meydan okuyorum tüm karamsarlıklara,
Topluyorum tüm saçılmışlıklarımı...
Lal olmuş dünyamı, senli suluyorum...
Sana ait ne varsa büyütüyorum içimde,
Uzanamadığım gökyüzüne armağan
edercesine...
Ya senliyim bu dünyada,
Yâda son bulacak güneşi olmayan dört
tarafı toprağın bağrında...
Sensizliğe kefen biçmiş uzanırken
çaresiz...
Üzerime atılan hayallerimin altında
toprak olmaya yüz tutmuş,
Sevmemesi adına üzerine mezar taşı dikilmiş
yüreğime ebedi yazıyı yazacağım...
Sonu... hiç olmayan başlangıcıydı...