TOPRAK KOKMAYA BAŞLAR
Yaprakta bile can çekilirken,
Uç kısmından kurumaya başlar.
Kula hayat çekilmez gelirken,
Burnuna toprak kokmaya başlar.
Kurt, ite maskara olduğunda,
Kul, kullara köle olduğunda,
Derman tükenince bacağında,
Bedende toprak kokmaya başlar.
Oğlun, kızın senle dalgasında,
Sevdiklerin hayat kavgasında,
Mırıldanma varsa dudağında,
Özünde toprak kokmaya başlar.
Ak alınlar secdeye varınca,
Nebatta hayretler uyanınca,
Dostun olacaksa bir karınca,
Kalplerde toprak kokmaya başlar.
Saçlar tel tel olup ağarmışsa,
Tende buruşmalar çoğalmışsa,
Eller titremeye başlamışsa,
Kanında toprak kokmaya başlar.
Göze siyah perdeler inmişse,
Düşünce hazinen tükenmişse,
Geçmiş seni teselli etmişse,
Beyninde toprak kokmaya başlar.
Ecel ki; yaşta sınır tanımaz,
Kul istemeyince bela yazılmaz,
Hakk’ın divanına boş varılmaz,
Nevale doldur da git yiğidim.
Hedeflenen yer güzel olmalı,
İnsan, ölmeden toprak olmalı,
Canlar Allah aşkıyla solmalı,
Dünya da baki değil yiğidim.
Düz ovalar kula yokuş gelir,
Gören göze dünyalar loş gelir,
Ölüm kokusu kula hoş gelir,
Ecel kapıda bekler yiğidim.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan