Kişisel alanlarımızın kalmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Özgürlüğümü kaybetmeye başladığımı bu ülkeye ilk geldiğim günlerde anladım… Daha yeni tanışğınız insan size “biraz kilo verseniz çok yakışacak”, “bu kadar yüksek sesle müzik dinlerseniz kulaklarınız da bozulur”, “aaa siz çiçek bakımını bilmiyor musunuz, evinizde hiç mi çiçek yok“ diyebiliyor. Neden söylüyorsunuz bunları?... Çünkü karşınızdakinin kusuruna odaklanıyorsunuz. Hiç kusur bulamıyorsanız bunu araştırmaktan hiç vazgeçmiyorsunuz. “Siz öyle göründüğüne bakmayın, o şurdan gelme, ya da sonradan görme… “ tablet kelimeleriniz her daim hazır… Saldırılar savunmalar, imalar kinayeler ve hatta alaycılığı adet edinenler… Trafik birbirine girmişİletişim kazaları !

“Konu
şma ehliyeti” olsaydı çoğu insan susturulma cezası alırdı herhalde.

Kom
şuluklarımız da, arkadaşlıklarımız da eskisi gibi değil. “O var ya akşama kadar temizlik yapar, hasta!... “her gün dışarı çıkıp nereye gidiyor ki acaba”... “kocası böyle böyle yapmış ama o da böyle böyle demiş”... Dedikodu yapmıyorsunuz değil mi... Sadece olanı söylüyorsunuz… ne demekse… Olanı söylerseniz dedikodu, olmayanı söylerseniz iftiradır zaten! Peki ne yapıyorsunuz?... Dobrasınız! En çok övündüğünüz şey bu… “Arkasından konuşmam ben dobrayım yüzüne söylerim”... Çatır çatır kırarım kalbini, hiç bakmam üzülürmüş kırılırmış… Dost acı söyler... Dost ama herhangi biri değil! Size başkasının alanına böyle hunharca girme hakkını kimse vermedi. Siz çalıyorsunuz. Kimsenin kendi içindeki benliğine ulaşmasına, kendi gibi olmasına izin vermiyorsunuz. Anlamak istediniz ama kusur bulmak için… İzinsiz, hadsiz sorular sordunuz… çizgileri aştınız.

Farklı bi bakı
ş açısını hatırlatmak istiyorum. İnsanların iyi taraflarını görmeye alıştırın kendinizi. Hiçbir şey bulamıyorsanız bu sizin hatanızdır!

Empati ile ba
şlayan, “hal dili” ile süren daha derin, daha seviyeli daha anlamlı, kayda değer dostluklar olsun ya da bence hiç görüşmeyelim.

( İletişim Kazaları başlıklı yazı esin tarafından 20.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu