Bu yaptığım…
Karşıma otur
Bu sabah
Sana dinleteceğim
İtiraflarım var
Biliyorum, hiç vakti değil
Gece daha günü doğurmadı
O yüzden sabırsızlığımı yatıştırmaya çalışma
İhanetimi sana
Tan vakti anlatacağım
Her (D)EV’in ihanet hakkı vardır
Ve ben bunu pervasızca kullandım
Neden biliyor musun?
Sırf aşk tenhalaşmasın diye
Çünkü ben hep örtük parantezlerde
Sense hep
Aklı başından savruk
Üç noktalarda
Bu yapıyı ördük
Bütünün parçaya üstünlüğü
Ne kadar düşlenirsek
Yapısalcı teorisyenlerden ödünç aldığımız
Bu çağ ötesi yağmurda
Organiktir bazı ihanetler
Canlı bir organizma gibi
Doğar, büyür ve ölürler.
Cansız bedenlerde.
Saydamdır kimileri de
Ne kadar derin bakarsan
O kadar karanlık görürsün
Öyle saydamdır ki
Kat kat giydirilmiş acıyı
İçine sindirirsin
Ve bir tek
Alacağın son nefesle yüzleşirsin
Ölebilme ihtimalini düşlersin…
Kendine yapacağın
En kalleş suikast planını çizersin
Yaşam mimarisi örneği
Post modern masa(lı)nda…
İhanet hakkımı kullandım
Bilerek
İsteyerek
Ve sırf unutabilmek için kullandım
Sırf aşk kısır çocuklar doğurmasın diye yaptım
Ama aşkın dokusuna hep sadık kaldım
Sıra sende
Ben bulut (d)argınıyım
Beni dinginleştirecek
“Seninin” için bir şarkı daha çalsana…
poetes