Nevbaharım hüsn-ü aşktan söz etti
                        Kendi gitti mihmânım bana yetti

Tatlı bir tebessüm kaldı dimağımda.
Her gülüşünden leylaklar dökülür yamaçlara,yeryüzü baştan başa cennetle donatılır.Baş ucumda tuba dallarının gölgesi,göçmen kuşları uçuyor omuzumdan.

Sihirli bakışlarının tesiriyle bendeki sevinç,yeni tomurcuğa durmuş taze fidanların körpecik yüreği gibidir.Dudağım ıslık havasında,alnındaki meltem benliğimi yemyeşil vahalara sürüklüyor.Başka bir iklimden ufkun öteki yüzünü gösteriyor.Yıldızlar ülkesine savruluyorum.

Kapalı perdeler ardında çengiler raksediyor bizim için.Ellerindeki zillerin melodisi,başımı döndürüyor.Kahkahayla çırpınırken sahneler,peymâneler ayrılığın arifesine imreniyorlar.

Saltanatın hüküm sürerken som altından kadehler kaldırılıyor şerefine.

                 Ey alem-i mahlukat şu an bâde vaktidir.
                 Tüm gül-i goncalara de elvedâ vaktidir

Ayılıp tüm neşemi sarhoşluğun verdiği serkeşlikle,uçurumun tepesine bırakıyorum.

               Şarkı söylüyorum didâr-ı güle
               Zaptedemez beni ne gâm ne çile

Ey nevbaharım! Bir gün ıssız mekânlara düşer isen,bastığın yerler dağ gelirse gözüne,hasret tohumları filizlenirse toprağında sevgiyle örülü kelâmlarımın izine her yerde rastlarsın.

Hasat zamanı ömrüm,altın sarısı tarlalarda güneşin kavurucu sıcağını topluyorum.Umut şehrim ta ezelden inşâ edilmiş meğerse.

                Elvedâ ey gâm!

Yanı başımda karârgâh kurmuştu.Uzun bir müddet simsiyah kargalar işgal etmişti sarayımı.Sebebsiz korkular tepesine yuva yapmış,dipsiz bir kuyuda gün yüzünü göstermiyordu.

Ansızın doğan güneşle uyandım.Ebedi karanlığın mahzeni,mihmânın gelişiyle kapandı.Sonsuz deryâların kapısı aralandı.Sen olmasan da bana bir çift göz yeter.

Sahi senin gözlerin hangi renkte idi?

Buğulu camlardan göremedim.Baharın olanca gücüyle gelişi,cemrelerin düşmesinden olacak ki,her yer mavi sise bürünmüştü.

Ruhum tüy kadar hafif bir şadırvanda sallanıyor.Hissettiklerimi hissettiğinden rahmet yağmurları ciseliyor yüzüme.Ben ağlamıyorum gökyüzü ağlıyor.

                Elvedâ nevbaharım.!

Melahat Temur

( Elveda Nevbaharım başlıklı yazı MelahatTEMUR tarafından 9.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu