Ne vakit ecelin
vecdine şahit olsam
Kimsesiz ve mahzun bir
nefesin umutlarını yadetip okusam
Yüreğime
hicran zerkeden sualleri nasıl
onlasam ve hakkıyla ram olsam
Yaşı silmeye
mecali olmayan ellerim açsam,
ruhumun vecdiyle nar-ı aşkına kansan
Ne kadar
imrensem,sukut edip geçsem
Beni
benden alan firkatin
refakatilde canımdan geçsem
Siyaha
yakın iki noktayı, kalbi aklı,
sevday-ı nazarı şehredip göçsem
Ruhumun esareti,
irademin zafiyeti, kalbimin
lekelerinden arileşip yüzleşsem
Ne asumanım var,
ne hüzün halimde yaşar
Umutlar
nasıl bir iklimin
muvazenesinde bahtın kapısını çalar
Ömür kitabı
yazılırken vicdanım sızlar,
kefil arayan virane halime kim bakar
Kim bilir
ne kadar susadım yar, serabın
halinde düşlerim sessizce niye hasretinle yanar
Ne çocukluk
anılarım ve ne de korkularım
Ruhumdan
neşet edecek yarınlarım,
umudun ihsanına muhtaç taatlarım
Hangi düşü görsem,
yırtık resimin halini acıyla
hissetsem, yürekten gelir yaşlarım
Bilsen
ne kadar acizim,
elhak boynu bükük sabinin
samimiyetinden nükseder figanım
Avalik mi
acı verir sineme, kırık kalbime
İzana
muhtaç melalime, bin hüzün
içinde ki elem bahşeden derdime
Nasıl bir
hasretin ruhunda dirilmeli,
aşkın vecdinde iradeden vaçgeçmeyi bilmeli
Sevda ki
ne müthiş bir çağlayan,
aklı divane kılan,
kimseye muhtaç bırakmayanda dirilmeli
Mustafa CİLASUN