Ne canı ve
ne de cananı dilegetirsem
Ruhumun
figan eden hicran
damlalarını sabrın vecdiyle demlesem
Kalbimin
inşiraha muhtaçlığıyla yetinsem,
aşktan söz etmeye hiç cüret etmesem
Gönlümü vakfetsem,
irademden geçsen,aklımı ve
izanımı feda olmak için azimle derlesem
Ruhum hangi
ufka dalsa hüzün var
Umutları
niye zaman kırar, bizar
olan kalp neye yarar, kimi anar
Gece döşeğim olsa,
taş yastığım kalsa,hazan her
zaman yanımda bulunsa ne çıkar
Kime dertleneyim,
şehrine malik olmadığım kalbin
melalinden nasıl söz edeyim, gözler ağlar
Ne zaman
dikkat kesilip sarsılsam
Emrivaki yapan,
tuğyana dalan, hiddeti yaşatan,
şiddetten sakınmayana baksam
İçine düştüğü
acizliği nasıl anlatsam, nefsin
esaretinden kurtarmak için bir çaba harcasam
Korkudan
emin olmak için kalbimi yoklasam,
şer olandan şirretlik yapandan nasıl kurtulsam
Lafs-i celali
ihsanla anmalıyım
Varlık adına neyim varsa
kurtulmak için bahane aramamalıyım
Dünyaya
dalmaktan kurtulmalı,
avuntuda nefsin payesi var,
kalbi yaralar, bu hakikati anlamalıyım
Ruhumu
özgür kılmak adına,
umutlarla hemhal olup,
hanifliği yaşamak muradına kanmalıyım
Ölüm
ne kadar sakin bir liman
Sessizliğin haşyetinden
söz ediyor suskun kalan bu zaman
Bela
kimden söz eder,
kader iradenin muvazenesinden
zuhur eder diyor haber veren an
Düşünmektir işim,
fikir en kıymetli değerim, akıl ve
irade azme tabi olan bedelim, ey inanan
Mustafa CİLASUN