=-------------------..------------------------=
sultani ( 3/23/2012 )
---------------------------------------------
Üstadım; içimde bir hüzün var. Duanın kabul olup olmaması senin işin değil diyor içimden bir ses, senin vazifen dua etmek, diyor. Ne hikmetse bu his içime bir acıyla çöktü. İnsanım ihtiyaçlarım görülsün istiyorum, aynı zamanda ayrılıklar canımı yakıyor, dualarımın kabul olduğunu görmek istiyorum.
yine içimdeki ses, istediklerine burada kavuşacaksın da, orda neye kavuşacaksın diyor, anlamıyorum, karıştırıyorum hangisi gerçek, kimi dinleyeceğim, yalancı olmak istemiyorum, taşıyamayacağım şeyi, Allah’ım; ben yüklenirim demek istemiyorum, korkuyorum...
Ama son zamanlarda bi kayıtsızlık var içimde, dünyalık şeylere karşı bir tatminsizlik, kiminle evlenirsem evleneyim artık çok etkilenmeyeceğimi düşünüyorum acaba zamanla hislerim geri gelir mi ki?
=-------------------..------------------------=
hacı ali ( 3/24/2012 )
---------------------------------------------
Bismillahirrahmanirrahiym.
Kulun işi dua etmektir, duaya icabet hakka düşer.
Semadan kalplere düşen her iham ilahidir.
Celalına irade edersen (henüz kemale ermedin demektir) cezan, terbiyen kahrındadır, kahra dair lezzeti alır almaz etsin o kul tövbeyi.
Öyle ki rabbim ben bilmem desin;
sen bilir, bildirirsin, razı olduklarını bildir, sevdiklerini sevdir, sevmediklerinden uzak tut bu fakiri. İzninle bir daha aynı hatayı işlemeyeceğim inşaallah.
Yok, eğer kul ilhamın cemaline irade etmişse bilsin ki;
Allah onu lutfuyla sınadı.
Sakın ha şımarmasın, şükürle bilsin haddini.
Kendinden bilmesin hidayetini hem fiilini.
Desin ki; rabbim! bu güzelliği sen bağışladın, nasip ettin fakirine, hamd-ü senalar olsun, seni her hâlükârda tespihten alıkoyma beni.. göz açıp kapayacak kadar bile beni bana bırakma, terketme kemterini..senden sana sığınırım.. kahrından lutfuna iltica ederim.. aşkını her zerreme yay ki, her zerrede hissedip zikredebileyim esmalarınla seni.
ey her varlığı yaratmadan önce rızkını yaratan rabbim, irade sendedir, sen külliyen muhtarsın helalinden ver nasibimi.. Nasibimde aşka düşmek varsa kendine yönlendir aşkımı ki ölümlü olmasın aşklarım, muhabbetim sevgilerim. hangi sevgilini sevdireceksen, senden yansıdığını unutturma o muhabbetin..
burası gelip geçer, her canı delip geçer,
sen ebedi rızıklara kapı açacak erzaklarla şereflendir ki
bende bulayım, dostlarında tecelli ettiğin gibi seni.
Ey Övmek ve övülmek kendisine mahsus olan hakiki varlık,
âlemlere rab olan Allahım!
suretlere takılıp kalmaktan sana sığınırım
siretlere erdir garibini..
nasıl olmam gerekiyorsa aşıkın olmam için
öyle yap beni.
nefsinin mahiyetini bile bilmeyen beni,
nefsimin rehberliğine terk etme.
Canımı ve nefsimi sana emanet ediyorum.
Sağlığımı aklımı bütün varımı sana emanet ediyorum..
Ya ilahi imanımı ve gönlümü sana emanet ediyorum..
aczimi sana şikayet ediyorum ve ilmimi çok çok artırmanı diliyorum..
Selam bütün sevdiklerinin üzerine ve üzerime olsun amin.
=-------------------..------------------------=
sultani ( 3/24/2012 )
---------------------------------------------
Çok güzel bi dua üstadım, en kısa zamanda devletimin yazıcısından çıkarıp "Allah devletimize zeval vermesin" deyu bol dua edip yerine de fazladan bi kaç evrak yapıp :))) okumaya başlayacağım inşaallah.
Üstadım yarım saat önce yeğenimin telefonuyla uyandım. Nasıl dua ediyor, çok mutlu oldum, Allah’ım üstadım sizden, çoluğunuz çocuğunuz, sevdiklerinizden sonsuzca razı olsun. Namaz kılmıyordu, şimdi sabah namazına kalkıyorum diyor, bazen geçiriyorum çok nadir de olsa diyor, arkadaşlar musallat oldu diyor, (aynen benim durum da öyle) çocuk tekrar hastalanacak mı diye evham yapmıyorum diyor, kocamla daha huzurluyuz diyor… Daha da oku sen dedim. 70 gün fln olmuş... "ben de okuyorum çokça okuyacağım inşaallah" dedim.
Onun mutlu huzurlu olması beni çok mutlu ediyor, sanki kemiklerime can geliyor, rabbim inşaallah benim de dualarımı kabul eder, âmin amin amin.
Üstadım; bu sabah bi rüya gördüm, yeğenim de rüyalarım da çok berraklaştı diyor. Her neyse...
Rüyamda bi geçitten bir yere gidecekmişim, daha doğrusu gidip gidip gelecek miymişim, gizli bir geçitmiş, bulunduğum koridor. Çok aydınlık dört duvarları ( 20 m kadar)yüksek bi kapalı bahçe gibi bi yere açılıyor... Ama yüksekten en az yarısından 10 metreden filan yüksekten açılıyor... bi asma köprü var oradan ilerlemeye çalışıyorum ama kendi kendime" çok yavaş ilerliyorum bu köprüden böyle yavaş yavaş her zaman nasıl gidip geleceğim, aşağı inmenin bir yolu yok mu?" diye düşünürken aşağıya indiriliyorum. O asma köprü aşağı sağ köşeye indiriyor beni. İndiğim yerde sular yer yer taşların arasından yukarı çıkıyor, ayaklarım ıslanmadan ilerlemeye çalışıyorum, ama bahçe yemyeşil, acaba yeşilliklerin arasında küçük yemişler yetişmiş mi diye bakınırken hem de bahçenin dibindeki asıl geçmem gereken geçite yönelmişken uyanmışım üstadım, rica etsem yorumlar mısınız?
selam es selame
Selam;
Yakında hayatınız cennete dönüşecek inşaallah. Bu günlerle kıyasladığında kesin cennete çıktığını anlayacaksın. Bu arada kanaat ve rıza makamına ulaşmadıkça, nefislere cennetin de yetmediğini fark edeceksin. Havva ile adem’e yetmediği gibi.
Bu âlemde huzur ancak rıza makamına ulaşmaktadır. O makam için ise farzları yerine getirmek bile yetmez... Nafilerle ve zikire devamla Allah aşkında mahviyete, fena fillah’a ulaşmakla olur... Allah aşkı öyle bir istila eder ki ruhunu ve nefsini, samanlık seyran olmaya başlar. İşte o zaman gerçek kurtuluşa ulaşmışsındır. Orda bile şeytan senden uzak değildir. Nefis pes etmemiştir. Sadece şeytanın ve nefsin hilelerini hakkal yakin anlamış, vesveselere itaat etmez olmuşsundur.
eğer yeterince tefekkür edebilsen kat ettiğin mesafeyi daha iyi anlayacak, emeklerinin asla boşa gitmediğini, o çok sevdiğin nefsini ateşten nispeten uzaklaştırdığını idrak etmiş olacaksın.
sırf allaha yakınlaşmada yol gösterdiğim için peşime takılmaktan vazgeçmemeye yeminler ederdin. Fark ettin ki gidilecek çok yolumuz, koklanacak çok gülümüz var.
Henüz nur görmeye bile ulaşmış değilsin. Melekût âlemine geçtiğinde cennetin kokusunu hemen her an duymaya başlayınca seccaden uçan halıya dönüşecek, makamdan makama mertebeden mertebeye, bir cennetten diğerine yolculukların saliseler içinde olacak. o vakit eski dostların yük olduğunu, nefsinin mutmainne ve rıza makamlarında hakkın gelini mertebesini büyülenmiş gibi sevdiğini yaşayarak öğreneceksin, inşaallah. Sabırla mücadelene devamı öneririm.
Yeğeninin ulaştığı huzura karşılık hakka bir borcu var... Yakın çevresinden hiç olmazsa üç dostuna, namazı ve çektiği zikiri tavsiye etmek.
Bizden ona selam söyle.
Allah yar ve yardımcısı olsun. Rabbin selamı ve bereketi üzerlerine olsun. Her şeyin allahtan olduğunu, kulluğun nefse dair en yüce mertebe olduğunu fark etmek ne güzeldir.
İlahlık taslamak zor, kulluk kolaydır.
Namaz ve zikir gözlerin gönüllerin nuru, aklın ışığı, bedenin sağlığı, ruhun tatmini, teskinidir... Yol yordam gösterenidir.
Gönüller ancak Allah’ı zikirle teskin olur.