Nefes müddetine
ram eyleyip şevk vermeli
Ne kadar
kederin varsa, halin sabır
dergâhında kendine gelmeli
Gönlün gülmeli,
yüzün tebessümle yetinip,
hamdetmeyi ders edinmeli
Dert sahibi kim,
kalp kimin, ruh hangi dirliğin
için bahşedildiği tefekkür edilmeli
Yürek ne kadar
hassas bir letafete tabi ise
Hissiyatın
hakikatin mecnunu
değilse, izanın kedere talipse
Hesabın
icmali nasıl biline, mizanın hazzı
terennüm edilmek için düşünülse
Akıl ve irade
vuslata tav değilse, azim sefil
olmak için ne çare, esir olmak bahane
Hak kimseyi
perişan etmez, dilemez
Tarumar
olan izan dirliğe
kavuşamaz, huzur asla bulamaz
Hangi
mevsime ererse zemheridir,
ayaz kesen boran kendi tercihidir anlamaz
Niyet
duru olmalı,
ruhun berraklığına ulaşmalı,
kalbin rıza içinde şad olup coşmalı
Ağlamak
ne bereket ve ne ihsandır
Kalbi
lekeleri temizleyen
çağlayan misali ibret-i sultandır
Akleden için
hesap ne kadar ülfetli ve
sürur sunan ummandır, aşk-ı hayattır
Maşuk için
nefes ve ömür asıl olan zamandır,
kitap zaten hayat-ı irfan için refahtır
Hiçbir hizbe
bulaşma, tefrika yapma
Vahdetin ne demek olduğunu
Fikret ve katiyen ihmale alma
Masiva için
abanma, arafa merak salma,
Arasat ruhun edası, aşk nidasıdır unutma
Heves adına
ne varsa esiri olma,
emel için hakikatin halinden
uzaklaşma, ecel bir başka
Şefkat latif
bir ikramdır, budama
Gönül onsuz
kurak bir sahradır,
umut kırılır, nefsine aldırma
Şecaat yiğidin,
merdin, yürek sahibinin, mizan
için ceht eden nefesin şiardır hatırla
Asabiyet içinde
halini taşlaştırma,
hınç dert sahibi eder,
gam zerke der ihsandan korkma
Mustafa CİLASUN