Çocuklar Doymasın !
Mutluluklar, sevgiler pazarlarda alınan satılan meta
şimdilerde.Doğallık, sadelik, iyi niyet geçer akçe olmaktan çıktı.
Gözyaşları, gülüşler, yürekler kaskatı kesildi. Kimse kimseyi menfaatsiz
aramıyor,sormuyor. Sevmenin karşılığı, o an ki ihtiyaca göre değişiyor.
Neyi arzuluyor, istiyorsak ona ulaşma adına seviyor gibi
görünüyoruz.Yoksa, anında kalın duvarlar örüyoruz karşımızdakine. Kimse
kimsenin gözyaşına aldırış bile etmiyor.Güzellikler, parayla alınıp
satılıyor artık! Makamlar büyüyor, zenginlik artıyor ancak beyinler ve
paylaşımlar küçülüyor.
Çoğumuzun geliştirip şişirdiği yer cebimiz
ve midelerimiz. Yetimin, yoksulun hakkına tecavüz sıradan olay.
Gözlerde güneşin ışıltısı, vicdanlarda doğruluğun, dürüstlüğün parıltısı
kalmadı çocuğum. Yürekler gibi gözler de kirlendi. Saflığımızı,
sevinçlerimizi, paylaşımımızı her atılan bir gökdelenin temeli altına
gömdük. Alnımız yerine gökdelenler dik,yüzümüz yerine cepheleri pak
artık. Yazılarımız, şiirlerimiz, kitaplarımız baskı(n) kurbanı.
İnsanlığımızı, alıp götürdüler bizden uzaklara... Toprağımız da kirlendi
tıpkı gökyüzümüz gibi. Puslu ve asitli bakıyor uzaktan uzaktan...ne
ekersek hormon saçıyoruz portlak portlak...ilaçladığımız toprağın
verdiklerini ilaçla diri tutmaya çalıştığımız bedenimizde kanser kanser
öğütüyoruz.Ya ruhlarımıza ne oldu? Çok değil az zaman öncesine kadar
munistik,inceydik biz. Yaptığımız camilerin,imaretlerin her bir köşesine
hayvanlara bile yem ve su içme yerleri yapardık. Göçmen kuşlar bile
mutlulukla göçerdi diyarımıza.Ya şimdi çocuğum ya şimdi...ruhsuzluk,
şuursuzluk, bananecilik birer sektör artık!
Erdemin, fazilletin,
sevginin ve dostluğun çürümüşlüğünün kokusu burunlarımızın direğini
neden sızlatmaz? Neden, bu kokuyu sineye çekeriz bilmem? Halbu ki,
sevmek ama herşeyi sevmek ne kadar kolaydır. Kin, nefret ve düşmanlıkla
nereye varacak dünyamız çocuk söyle?
Yitik bir parayı,ya da
eşyayı sahibine vermek için karakola gidenler, baş sayfalarda haber
oluyor artık...O kadar kaybettik ki öz değerlerimizi ; arada bir
hatırlayana ya salak, ya da enayi yaftasını asıyoruz saniyesinde.Evet,
çocuğum sen bari böyle olma...kimseleri bilip bilmeden yargılama,
komşuna iftira etme, yalancı şahitlik yapma, anana, babana, bacına,
kardeşine hele hele vatanına asla kurşun sıkma...
Bunlar, sevmeyi
bilmezler çocuk? O yüzden sen ve diğer çocuklar doyuncaya kadar
yiyemez, kanayana kadar su içemezsiniz. Oyun oynayacağınız alanlar
rantiyeci tarlası artık! Yeşillik denince dolar akla geliyor beyni küf yeşili adamlarda. Çünkü, "Hep bana, Rabbena" diye diye, Rabbimizin emirlerine uzak kaldık. "Komşusu açken, tok yatan bizden değildir"
diyen Güllerin Efendisi’ne, İki Cihan Server’ine,Habibi Kibriya’ya çok
uzağız.Bir yaklaşabilsek ona,neler neler olacak çocuk...Namaz
kılarken,sırtına çıkan torunları, Hasan ve Hüseyin’i hatırla.Onlar,
inene kadar, alnını secdeden kaldırmayan o güzeller güzeli
Peygamberimizi neden unuturuz çocuk?
Bilirim, şu an aç çocuklar
doymasın diye, binbir çaba harcayanlar. Göstermelik bir iki kampanya
yaparak seni hor ve hakir kullanırlar. Sağ eliyle verir sol eliyle
alırlar. Sen de verdiğin pozla kalırsın çocuk. Yoksulluğunu bil ama hor
görülmene izin verme. Yoksulluğunu, kör bıçak gibi taşı yüzünde, lakin
asla yalvarma onlara...Masum yüzün utanmasın o kansızlara karşı... Ah
çocuk! senin her açken aldığın nefeste utanır toprak ve gökyüzü. Hakkına
riayet etmeyenlere isyan ile bakarlar. Toprağa bastığın çıplak ayağına
ram olmak ister karıncalar. Bir tek onlar kaldı seni ayak izinden
tanıyan. Zamansız açan çicekler senin ağlamana dayanamaz da solarlar
birer birer.Yüreğin kabardığın da gökyüzü celallenir,dağların ğöğsü
kabarır. Bir tek onlar bilirler senin masumluğunu çocuk. Boynundan
asılan masumuyetine bir tek güneş çarpar parıl parıl...her iç çekişinde
içleri kararır kuşların, dünyanın bütün çiçekleri yas tutar senin
gözyaşınla...
Çocuklar doymasın diye paylaştıkları binlerce
varlığın,ebedi olacağını sanan gafiller...Bilin ki,kefenin cebi
yok!!!... Onlar, birer emanet göresin.Göresin de kendine gelesin.
Yetimin, öksüzün, fakir fukara, yarı çıplak çocuğun hakkını vereceksin;
Ama er ama geç vereceksinnnn...unutmaaa!!!
(
Çocuklar Doymasın ! başlıklı yazı
Arzeni tarafından
4/12/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.