cemre
düştü toprağa karalara bürünmüş
kar
çürüyüp yıprağa yakışmıyor olsa da
uyanınca
yaprağa teninde göz sürünmüş
sıkışmıyor
kalsa da bakışmıyor olsa da
salınıp
git çarşıya boğuyor esmer teni
oradan
geç karşıya soğuyor bez keteni
dudağında
turşuya doğuyor söz yeteni
tıkışmıyor
salsa da akışmıyor olsa da
gözü
esrik akşama mavide ak turuncu
alışma
ihtişama tadından tat buruncu
giyiminden
kuşama derdine dert soruncu
çıkışmıyor
dalsa da kakışmıyor olsa da
ölüm
başka bahara tutup götür aşağı
gülüm
gelmez kahıra buğdaylıca başağı
zulmü
kalmaz ahire alkımlı gökkuşağı
sokuşmuyor
bulsa da takışmıyor olsa da
kimden
sabah gülüşü deli kanlı ısrarı
yaprağın
dökülüşü kaldır gözde esrarı
toprağın
sökülüşü yüreğinden kararı
tokuşmuyor
alsa da çakışmıyor olsa da
eğreti
bir düşmandı kimseye benzemesin
ağır
kilom şişmandı komşular özenmesin
nedametli
pişmandı ortamdan gezinmesin
çöküşmüyor
çalsa da çekişmiyor olsa da
yüzün
göster bağışla erkence mi yaşlandık
gözünden
dök yağışla terkince mi taşlandık
ozan
efem çöğüşle ne zamandır başlandık
tokuşmuyor
balsa da kokuşmuyor olsa da
060412denizli