gülüşünde
güzel gerince yüzü
kuşun kanadına
dayandır bahar
yokuşunda
gazel serince düzü
kuşun kanadına
uyandır bahar
sabahı
eliyle sanır koymuştu
inanamadıysa
yanı oymuştu
yeşile
başladı canı doymuştu
kuşun kanadına
boyandır bahar
kışın
arkasından tam kısacıktın
beyazı
bürünmüş ayran cacıktın
sevgi
dolusundan sımsıcacıktın
kuşun kanadına
koyandır bahar
sevda
bakışından gözün yanılır
seyda
yakışından sözün sanılır
şeyda
takışından hüznün anılır
kuşun
kanadına doyandır bahar
seveceksek
ömrü sana vereyim
öveceksem
kumru güne dereyim
döveceksen
yumru öne sereyim
kuşun
kanadına kayandır bahar
kalmamış
kuşkusu niyeti belli
dalmamış
uykusu gövelim telli
çalmamış
soykası kelinde felli
kuşun
kanadına soyandır bahar
dalında
takılmış ipekli bürgün
alında
yakılmış turnalı türkün
yalında
kakılmış süreli sürgün
kuşun
kanadına cayandır bahar
düşüme düş
katar seher estikçe
üşürüm
poyrazda ayaz kestikçe
sürgünle
boylanır uzar lastikçe
kuşun kanadına
payandır bahar
suyun
sesine uy çağlar da coşar
koy
nefesine duy ağlar da koşar
oy
ensesine koy bağlar da taşar
kuşun kanadına
sayandır bahar
özlediğim
kuşum kırlangıcım ak
karanın
içinden başlangıcım bak
tutuştur
ateşten patlangıcım yak
kuşun kanadına
şayandır bahar
leyleğin
yuvası yüzlerce kuştan
kokusu
gelirdi erken yokuştan
mutlu olur
kimi umut kokuştan
kuşun kanadına
yayandır bahar
ozan efem
sarsın içimizden dal
güneşten
uyansın kırmızıdan al
yaprak
dökümüne de burada kal
kuşun
kanadına mayandır bahar
180412denizli