Titreten
bir hicran sinemde
Hüzün vadisinin sessizce
zerkeden haşyet nidasında
Ağlayan kim var,
yanan gönül nerde yar,
beni benden alan bu hıçkırık ar
Ne kadar el açsam,
en yakınım olan sahibime
hakkıyla yakarsam ve ihsannıyla buluşsam
Hakka ram
olmak için ne gerekli
Zişanı efendimiz her vakit
gönülde şevkle anılıp, yaşanmalı
Ne bıraktıysa,
ümmeti adına feryadı
şimdilerde duyulmasa da, akılla yol almalı
İnsan fıtratı
ve karışım olan mizacı
edebin vecdine boyanıp,
tevazuu ile taatte rıza bulunmalı
Takva
elbette hassasiyettir
Defaten umre ve hacca
gitmek sayısı değildir,ihlas sevdadır
Kuru heveslerin,
kısa yoldan ecir dilenenlerin
hesabı nefsin hülyasında ki zandır
Titreten
bir feyz bulunmadıkça,
tüm ezalar hakikat sedasıyla
durulmadıkça sadece ahd-i edadır
Ruhuna
dikkat et, ne söyler
Ötelerin aksanı ve adabıyla
verdiğin ahdini sabırla bekler
Ecel
ne sürurlu bir keder,
endişe zerkeden hassasiyet
kul için evet, bir saadet-i ekber
Halveti
ve uzleti iyi anla, ruhun
ve kalbin en bakir halinde
yaşatmaktan korkma, kaygıya kapılma
Şefaat
beklediğin kimdir
Ne kadar yakınsın, bahsi
geçince mi anarsın, söyle nasılsın
Hücrelerinde
hissetmek için Esma-ul husnayı
iliklerinde terennüm etmelisin
Rahmetin sebebi
ve muhatabı olan ümmetliğin
şiarıyla ömrünü hasredip, vuzuha ermelisin
Mustafa CİLASUN