Su özünde süzülür naz ile gün ışığı.

Yağmurun bereketi buğusunda gülümser.

Bardağın sinesinde ünsiyet sarmaşığı.

Hüsnüan demlerinde ıtır ıtır haz tüter.

 

İçli bir şarkı olur bestesi güftesi su.

Bardağın busesine hayran kalır dudaklar.

Usanmadan anlatır demlik en has hususu.

Derununda periyi hep itinayla saklar.

 

Bir naz kervanı kalkar dinginlik ülkesine.

Billûr bakışlarıyla davetkâr olur Leyla.

Ona özlemle dolar nefes nefes her sine.

Muhabbeti tartılır daim güneşle ayla.

 

Sükûna erer dudak bardağın busesiyle.

Bir rayiha yayılır tütsülenir hayaller.

Huzur sükûn bestesi beslenir su sesiyle.

Baharda filizlenir kokusuyla nihaller.

 

Gün ışır çay özünde berraklaşır bakışlar.

Efsane çağlarının esintisi duyulur.

Çayın albenisiyle masal tuğudur kışlar.

Naz kokan iklimlere kervan yola koyulur…

Ankara,24.04.2012 İ.K

( Efsane Çağ Esintisi başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 24.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu