ÖÇ



Susma , buna da inandır beni. Odaymış ha! Kanmaya istekliyim yeter ki azıcık sen de savun. Yeni bir oyunun yine: Dediklerim gerçekleşiyor. Enine doğru çekiştirince genişliyor oda. Boyuna da itince, ooh ... Soluk alamıyordum. Sıra karanlıkta. Sonra da soğukta , nemde.

Usandım bu çul çaputtan , bana giysilerimi ver.


Çağrısız konuklarımı gönderen sensin. Dakiktirler. Kimisi yalnız gelir, kimisi birlikte. Üşüştüler mi gitmek bilmezler. Peş peşe gelen istekler... Çoğaldıkça çoğalırlar. Öbürleri gibi araç - gereç kullanmazlar. Senden daha acımasız olduklarını bildiğin için sonunda bu silaha başvurdun. Aşağılayıcı sözlerine, işkence aygıtlarına dayandığımı gördün. İsteklere katlanamayacağımı sonunda sezdin demek. Onları üstüme salışının nedeni bu. Gülme! Doğru söylüyorum. Beni isteklerle kuşattın. Sözümü kesme. Ayakta zor duruluyor ; uzan! diyorsun. Taran , demenden de beter. Bu da mı bir yöntem?! Çok alçaltıcı , elezerce.


Yalan senin beyninde. Tutarsız sorularından belli. İlişkilendiremiyorum. Gerçek dışı yanıtlar bekliyorsan yanılıyorsun. Bana hiç inanmadın. Günlerden bir gün , hiç değilse bugün inan. Her şeyi anlattım ya. Yaşarcasına. Kaç kez. Artık bırak bu oyunu ; beni. İçimi bunaltıyorsun.


Durumu saptırma. Görüyorsun! Karşına bırakılmış nesne gibiyim. Oysa onların bile gücü var. Söz dinleyen nesnelere döndüm. Kapıya , açıl! diyorsun, açılıyor. Gel! deyince geliyor masa. Şu an dediklerini yapacak güç de kalmadı bende. Öyle işlevsizim ki...


Başlama yine. O, ben değilim. Sürekli söylüyorum. Ben , o değilim. Üsteleme, sana inanmıyorum. Bildiğim tek şey ; nesneleştim! Doğru , kimliği belirsiz nesnelerdenim. Üstelik uçamayan . Yalnızca sizlere görünen.


Kim olduğunuzu tam çıkarttım dediğim an yadsımalarınızla kafamı karıştırıyorsunuz.


İnsanın kendini yargılayabilmesini kolay mı sanıyorsun! Hem durup dururken niye! Savlar üretip yorma kendini. Beni anlamıyorsun.


Deli misin sen?! Anımsanacak bir şey yok ki. Şu an yalnızca pusatlanmış istekler var ; giderek çoğalan , güçlenen. Hiçbirinin gerçekleşmeyeceğini bildiğim , böylelikle bana yaşam boyu işkence çektirmeye ant içmiş istekler kuşatmış her yanımı. Ayaklandırdın onları bir kez, bastıramıyorum. Kurtar bu dayanılmaz acıdan , bitir beni. İçimi , içimdeki istekleri tümden söndür. Söndür ; onlar olayın tanığı sanki.


İstekler karşımda mı? Ne demek istiyorsun? Alayın sırası değil! Duyuncum mu sizleri çağırdı? Suçum nedeniyle, öyle mi? Benden başkası bilmese de? Bilseler daha mı iyi olur, anlayamadım?


Acıya yeterince doydum! Aklandım üstelik. Sonlandır yaşamımdaki aylar süren kesintiyi. Öç almak isteseydi inan bu denli başarılı olamazdı. Hepiniz , üstelik sen ; ondan çok daha yeteneklisin. İçlerinde en başatı senmişsin doğrusu. Kim bilir bu kaçıncı deneyimin?


Yeter , duymak istemiyorum. Beni gece gündüz göz hapsinde tutan sizler ; her biriniz benim yarattığım kaçınılmaz isteklerimden biri miydiniz?! Şu an sen de mi onlardansın ?! Dahası?!. Sus... Sus diyorum . Çıldırmışsın !! Çıldırmışsın ama dediğin de hoşuma gitti. Öyleyse , özgürlüğü muştula bana. Haydi...


ÖÇ / Seçkin Gündüz







( Öç başlıklı yazı seçkingündüz tarafından 4.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu