1 Çoğul Yıldız

 



Göz ile söz arası bir yaşamadan:

 

Üstü kapalı bir imlâ ile derinliyorum yağmuru

Sıradanlaşmış üstüm ve üstümdeki biraz çamur

Yürüyen ağaçlara eşlik ediyor gölgemdeki yeşil

Ayaklarım kapalı, sular serin ve evler yüksekte

 

Daha karanlık olamazdı diye düşünürken bir gece

Gündüzün birisinden karanlık fışkırdı yüzüm

Eğik harflerle yazılmış bir biyografik zeminde

Her cümle, her dakika bir diğerini öldürmekte

 

Yükseklerden ses yükseliyor ve içim sıcak

Şarabın dibinden Perlman, tuvalde bir adam

Güneşe yürüyoruz ayaklarımız var cebimizde

Güneşin nefesiyle yüzümüz serinlemekte

 

Maviye bileniyor kırmızı ve onun yandaşları

Telaşın lüzûmu yok, herkes aynı şehirde

Sıcak bir mevsimin soğuk bakışları üstümüzde

Yağmur gibi bir şeyler yüzümüze dökülmekte

 

Vaveylası duyuldu bir çocuğun, yükselmiş deniz

Griye çalan bir yüz ve kaynıyormuş cehennem

Adımlarımız köpürecek ağır suyun rehavetiyle

Yağmur gibi bir adam, Tanrıya öykünmekte

 

Sığınacak yeri kalmamış, neylersin ki varlığız

Soyut mevsimlerden çalınıyor gölgemiz, kâbul

İçimizden taşıyor gökyüzü ve bir kısım çoğul yıldız

Elimizdeki aynalardan biraz şiir yükselmekte

 

Sistematik bir acıyla uyanıyor sarı renkte bir kadın

Ve düşüyor bir pencereden kayıkçı perçemiyle

Gayya kuyusu öylesine derin, lâkin biz ölümlüyüz

Bir yanımız aklımızı saçlarımızdan çekmekte

 

Hâlen uyumamış masalın dibindeki kahraman

Dudaklarında geziniyor yalınayak bir gece

Sahile vuracak gölge, ateş ve deniz üstüne

Gökyüzünün koynunda yıldızlar gezinmekte

 

Merhaba, ben en diri balığıyım bu denizin

Merhaba, üstümdeki pullarda sabahladım bu gece

Merhaba, sükûnetin olduğu şehirmiş ya burası

Eyvallah, bir denizci de üstümüzü örtmekte

 

Ve öz ile söz arası bir ölümden:

 

Dinleyin, bir ölümden azalarak geçiyor sesimiz

Elimizde gökyüzü birazdan gürleşecek mevsim

Sükûnet çabucak, dileğimiz bu değildi sanki

Dizkapaklarımızda hâlen sonbahar birikmekte

 

Evvelâ ellerimizden geçecek sahildeki çiçekler

Uykuya dalıyorken denizlerin Tanrısı Poseidon

Çocuklar koşturacak atlıkarıncalara, düşeradım

Kaybolacak yüzümüz yıldız gibi bir çiçekte

 

Lâ gibi bir hecede öleceğiz, namekândır orası

Sancımız da dinecek, sahildeki köhne yağmur da

Soyunarak gireceğiz son kez mavinin ötesine

Ruhumuz ayılacak diye sarhoş bir kelebekte


...

 

( Çoğul Yıldız başlıklı yazı HamzaOkumuş tarafından 15.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.