AYNALAR !..
Yıllarca düşürmedim elimden ben sizleri ;
Şeklimi bin bir hâle döndürdünüz aynalar ..
Çabuk mu geçti yıllar , ışık saçan gözleri ;
Bebeğinin şavkı’ nı söndürdünüz aynalar !.
Ya ben sizlere geldim , ya da siz sabah erken ;
Yıllardır karşınızda , ben gün be gün erirken ..
El’e avuca sığmaz , beni değiştirirken ,
Nedendir kendinizi dondurdunuz aynalar?. (!)
Ben miyim bu ak saçlı, kırışık yüzlü kişi ?.
Neden haber vermedi ; kim çekti , söktü dişi ?.
Hele bu dizlerdeki, takatın eksilişi …
Bunları nasıl bana , kondurdunuz , aynalar ?.
Mecburum taşımaya hırpalanan bedeni ;
Çıkarmak imkânı yok, ona batan dikeni ..
Bilmiyorum yıllar mı , kimler tüketti beni ?.
Şuçlu gibi susturup , dindirdiniz aynalar !.
Sessizdi ; hissetmedim , yılların akışını ;
Yaşadım baharları ; zor bitirdim , kışını..
Hep , şimşek gibi çakan , gözlerin bakışını ;
Soluk bir hâle sokup , sindirdiniz aynalar !.
Sahtekârlığı , zehir bildim deiçemedim!.
Haktan ve adâletten , asla vaz geçemedim ..
Turan der ki:”Suçlu kim bir türlü seçemedim .
Beni kerevetimden , indirdiniz aynalar !.
Hayat boyu bizleri , kandırdınız aynalar !.
İZMİR – Kasım - 2006