Yarabbi

Yarabbi

Öyle diyar öyle mekân öyle bir
zamandayım ki
Haset fesat garaz dolmuş yürekler hasta yarabbi
Sağım tuzak solum küfür öyle bir dümendeyim ki
Düşman değil
dostmuş vuran bu gönlüm yasta yarabbi

Ne kadar gardaşım desem maksatlı bakıyor
gözler
Dosta çamur atar iken utanmıyor arsız yüzler
Yenilir yutulur değil can incinir vicdan sızlar
Dil kemiksiz ayar bozuk akort yok seste yarabbi

Din
sevgi hoşgörü deyip bu sırra aklı ermiyor
Senin rızan için sevip
dost bağından gül dermiyor
Kibrinin peşine düşmüş hasmını
insan görmüyor
Kapanmış gönül
gözleri bocalar siste yarabbi

Nasıl zan’a düşer
insan kuranda görüp yerini
Bir sırra vakıf olan da hayır eylemez şerrini
Ben onlara diyemedim bu bana dediklerini
Zan’ı kanla bir bilenler eder mi
dosta yarabbi

Allah için el uzatıp görse kaldırmaz düşkünü
Demez hakkın nazar gâhî incitir gönül köşkünü
Cenneti de tapulamış cahilin nursuz pişkini
Hem zülfü yâre dokunur hem suçlar üste yarabbi

Hazani haddini aşan sanma ettiğini bulmaz
Tenin toprak olmadıkça iman imtihansız kalmaz
Naz ettim şikâyet sayma gören
göze tarif olmaz
Bir kula
dost olamadım sen bari iste yarabbi

 

( Yarabbi başlıklı yazı ErdoganBektaş tarafından 18.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu