Ey Mâlik-el mülk Ey aşkın en yüce mertebesi ve kalb-i canan.

Öyle bir nur ki varlığıma kattığın öyle bir sevgiki gönül hazineme koyduğun.Senden öncesi olmayan ömrümde verdiğin her nimetin şükrü ile açılmazsa ellerim, hamdında eksik kalırsam zenginliklerimin.Ne farkım kalırki her hangi bir canlıdan idraksız, gaflete düşer ruhum imtihana sabırsız.

Ey Muğni-Zahir Senki bu alemde nokta kadar olan varlığımı muhtaçlıktan koruyan,senki ihtiyacım olanı benden fazla bilen ve veren.Bilmez ise yüreğim lütfettiklerinin kadrini hangi asi huyumla zindan edeceğim kabrimi.
Yücelerin yücesi  ulaşılmaz bir kattasın bilirim,doğru kul olmanın şuurunda olsun sana son seferim.Rızkın fazlasına malın haramına uzanırsa ellerim yazık olacaktır yıkılır o kalb-i cennetim.Ya alemlerin sahibi sahibim zikrinde dile gelecektir sevgim.

Ey-Sadık Vaadindir kuluna, o muazzam cenneti müjdeledin.Bu dünyanın görmediğim bir köşesinde yaşanıyorsa varlık ve lüks içinde nefs-i saadet, bana verdiklerin olacaktır şükrüme sebep.İyilikler ve kötülükler içinde ve yarattığın dünyanın her türlü hallerinde bu fani beden sürüklenirken yaşamın ihtiraslarına duam odurki düşmesin nefsim şeytanın aldatan tuzaklarına.

Ey-Sani Nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan ve onlara renk tat hatta can veren.
Başı bulutlara değen dağların muhteşem azametine kapılır gider hayranlıkla dalar gözlerim.
Nasıl bir program içinde vucuda gelmiştir şu fani bedenim.Hepsi yerli yerindedir tüm azalarım kollarım başım kalbim ellerim.Baktığım her yerde senin sanatını icra eder tabiat kelebekte kuşta arıda tülden kanat.Binbir kokular ve billur pınarlarından akar sular. Yemyeşil ormanlarında yüzlerce rengi var, daldaki goncanın kırdaki çiçeğin.
Kimin gücü yeter buna, hangi ressam çizebilir böyle tabloyu hangi şairin dizelerinde var bu tılsımlı ahengin.

Ey-Şafi hastalandığım zaman bana şifa veren. Acze düşen vücuduma ıstırabı tattıran sonra dilediği takdirde bu hasta bedene yeniden can veren. Veya cana şifa olacak hekimlerle sebepler yaratan Allah. İlimi bilimi keşfetme zekasını insana ihsan eden yarap.Çekmesin isterim tenim acı, olmasın bedenim harap.

Ey Vahid senden başka ilah yoktur bilirim ve senin ilmin üzerinedir bilmemi istediklerin.
Dilediğine ihsan edersin yüzlerce yetenekle bilimi ol dediğin olur öl dediğin ölürde.
Anlamazlar hala inkarcılar sorarlar kör gözlerinle göremedikleri Allah nerede?
Yerlerin ve göklerin tek hakimi suda yüzen balığa yerde rızık arayan karıncaya can veren alemlerin sahibi.Yetimlerin öksüzlerin gariplerin rahmedicisi Ya Şerih doldur göğsüme imanınla aşk bereketini..Kimin dili adından başka adı zkredip inkar eder varlığını hala,vallahi ermez onun yüreği asla salaha.

Ey Tevvab cahil idim ve nankörlüğe düştü fikrim.Bildiğim ve bilmediğim günahlarımla nasılda acizdim.Öyle bir düşmanım varki dadanmış ruhuma, dünya hırsı yaktıkça içimi sürükler isyana.Vesvese olanca zehri ile gelip yerleştiğinde yüreğime tüm günah fırsatları doğar düşmanım iblise.Hatalar ve suçlar en cazip haliyle günah kokusunda sokulurken aldanırım, işte o zaman ben vicdan cehenneminde yanarım.
Bir tek umudum kalır geriye rahmetinden kesmeyerek ümidimi, başım secdede ağlar kabul et yarap derim tövbemi.

Ya-Şefi kalbime aşk nurunu veren ve gafletime üzülüp tövbemi kabul eden Ya Şehid şefaatine muhtaçtır bu fani varlığım.Rahmetinden mahrum kalmaktır korkum darlığım..
En ücra köşelerine kaçsamda en derin gölgelere gizlensemde malumundur her işim.
Gündüzün aydınlığı gecenin karanlığı hükmünle döner dünya ve güneşle her sabah dirilişim.
Şahittir her yaptığıma doğruma yanlışıma bağırdığıma fısıltıma,hatta niyetime Rabbim.

Rahman ve rahim olan Allahın adıyla lütfedilmiştir insana dünya denen cennette tabiat. 
İşlenen her günahtan azat her hatadan dönüşe fırsat. Ey kulum tövbe et der işte senindir bu gece beraat.

Ş.AYDOĞAN / GÜLCENAZ YALOVA / 4.7.2012

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir. (Zümer Suresi, 53)

( Beraat... başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 4.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu