Çay hazzın nazlı gülü gül misal demleyince.
Efsaneler yurduna sefer-i hümayun var.
Bir kula at semaver şefkatle gemleyince.
Bu iklimde demli çay tam da yirmi dört ayar.
Efsaneler yurdunun dağları gümüştendir.
Dorukları dumanlı gözleri buğu buğu.
Çayı demleyen peri kudretten gümüş tendir.
Asalet makamında şarkı söyleyen kuğu.
Çin’den Maçin’den gelir Türk’ün töresi olur.
İpekten saatlerde icra edilen beste.
Naz kervanı yol boyu rayihasını solur.
Huzur sükun suyunda kürekler hep aheste.
Şehzadeler at sürer ahular ülkesine.
Suya renk ahenk gelir söylenirken has beste.
Misilsiz bir perinin vatanı artık sine.
Binbir gizem kokusu semaverdeki seste.
Fetih dudakta başlar süzülen naz maisi.
Zarafetle asalet kaynaşır su özünde.
Heceleri gümüşten billur çay semaisi.
Özlem yanar tutuşur turnaların gözünde.
Ankara, 06.07.2012 İ.K