'Bilirim, acı verişindir bu kadar sözcük dizdiren.
Ömrümü ömrünün ardında sürüyen…'






yokluğunun baş ucunda mezar taşı gibi dikili zaman
bir çeyrek asır basıp geçerken yüreğime
hiç bu kadar yavaş kovalamamıştı akrebi yelkovan
 


göğümde acı bir ıslıkla dolaşır gece
tan yeri ıssızlığında ağarırken saçlarım
bırakır alacalı kederleri yastığımın üstüne
yastık dediğin cehennemin yumuşak yüzü
atar başımı yangın düşüncelere



yüreğimde ağulu petek dilemma
bir yanım yar bir yanım har
imtiyazsız vurdum mizanın kıyılarına
cennetinden kovulmuşluğumla öykündüm
uçurumda açan beyaz zambaklara



açılsa bu köhne handa bütün kapılar İstanbul'a
kaldırsam aşkı derin uykusundan
beraber gitsek o hiç gelmeyen yarınlara



miadı dolmuş ayrılık biletleri iptal olsa
bağışlasam kanatlarımın kırıklarını
alıcı kuşlar gibi aramıza giren uçaklara



toplasam aklının raylarından
seferlerine bensiz çıktığın kara trenleri
katlayıp yüreğimin iç cebine koysam



batırsam güneşe yol alan gemileri
denizi doldurup gözlerime
avuçlarında tuz misali parçalansam



boşalır şehir sen gidersin
oturur guruba karşı hasretim
çizilir ufkun tuvaline gözlerimdeki son resmin



giymiş ateşten gömleğini şafak sayar
dünden ödünç yarına borçlu ömrüm
içimde yaradır yar'dan düşen zaman
ey kader annemi yeniden doğursan







Seyran Tankuş


( Yar'dan Düşen Zaman başlıklı yazı Seyran tarafından 8/9/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.