Yedik içtik uyuduk Ağladık olmadık bir yerinde gecenin Seviştik sonra puşt bir yatakta Kestik bileklerimizi bir jilet bir irtifa Düşürüp kırdık gölgelerimizi ışığa Sustuk ağladık konuştuk büyüdük çocukca Dolaştık bir ipin labirentine bir olta Bir balık bir solucan Hep kapının kıyısında durdu bir Adam
Dönüp baktı durup baktı A' şehrinde kuşları kanatsız Bıraksan kapı ağlayacaktı Ardımdan örtüğün pencere Sıcaktı ayın altısı Sonra ikinci şehrirde irtifa Piç bir yontu kaldım Dışıma yağmur başladı Gidişine baktım bir kadın bir çocuk Bütün şiirleri yaktım
Gitmektir Bir şiir ardına bakmadan bir şehir Ben daha yağmur olcaktım Neden saklamalı gökyüzünü Sevmekten utanmadım Ben işte kendini asan darağacı Esmer uzunlamasına Oturduğunda siyah Kurgumu bozandı rüzgar Çıplaktım yokluğunda
Ve ikindi gölgesi son şehir Akşam yüzlü martılar Kullanma tarihi Aşkların Köprü üstü ayrılıkları ne bileyim Öğütülmüş rüzgardım ey ayaklanma Bir kıtadan diğerine Amog... Her düşmeye suyun tözüne Ela gözlü Ahtapot yarası Kestikce çoğaldığım...
Yiğidim yiğit olmasına' fakat Bir kadının uğultusu keza Beynimi iliklediğim Lunatiç Öptüğüm tuzlu kan taşı ya da yağmur sonrası Tanrısal sessizligin Anla işte...
( Devrik Lal başlıklı yazı Cumalı.Ç tarafından 13.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.