Online Üye
Online Ziyaretçi
dış kapının gıcırdamasıydı
sırıtıp duran ayrılık
boğazımın düğümlendiği an
daracık yerde gibi sıkışık
sesim çıkmadı hiç
gözlerim kayalığa baka dursun
umutsuzluğun burgacında
başladı bir hıçkırık
gürüldeyip akıyorsa da
sessizliğimi duyanım yok
baksa bir anlayacak boğulduğumu
tadı kaçığın teki yakışık
sakladım yere indirdim
dulda yerlerde kuytuluklarda
kaç günümle birlik sindirdim
gözlerimle elimde kaldı kaşık
bir içimlik çorba
bir lokma ekmeğe
ne çok gereksindim
ikirciklenmese kakışık
yıldırım hızıylaydı
geldi geçti ayrılık
ne tutabildim ne de ırak
ırmaklarla akışlık
damdan düşer gibi
düştü peşime korkum
ne gidiyor ne bırakıyor
yollarıma çakışık
220912denizli