şakır şukur
zincire
kocaman kilitleri
karanlık perde
gire
demir kapı kitleri
her açılan kapında
kör karanı yapında
arı kovan çapında
delik damda etleri
yetmiş üçüncü
koğuş
karanlıklarda
doğuş
girip içinden
çöğüş
beniz olur betleri
üç saat olmuş
geçmez
üç yılda kimse
seçmez
kötü kader
vazgeçmez
engel dolmuş
setleri
düşe göre başladı
saatin de boşladı
yürek sızın
taşladı
zorluğa gurbetleri
bir kuyunun içinde
üç minare deşin de
taşa insan düşün
de
dipten iskeletleri
serçe kondu asmaya
üveyik ses kısmaya
keklikleri susmaya
uyandı düş ketleri
sabahı gelir
zeytin
çekirdek sürter
betin
düşleri tespih
ettin
namazda vakitleri
saatler onarıyor
resimde renk
arıyor
an geçiyor yarıyor
görüyor nakitleri
her koğuşta ustayı
kırk yılı kasım
ayı
her koğuşuna sayı
süründü gelgitleri
üstadı tanımalı
renginde gül dalı
şiire çok sevdalı
izler hareketleri
avukat gibi miymiş
dilekçe kalemiymiş
sevilen kelamıymış
sözün bereketleri
ozan efem ışıksa
ele düşe kaşıksa
şiir yazan aşıksa
çıkarmış ceketleri