Sevdam bir tavşan oldu bende arsız bir tazı
Peşinden koşa koşa yoruldum artık ömrüm
Vuslat için beklerken gelecek olan yazı
Coşkun nehir gibiydim duruldum artık ömrüm.
Dedin ;aşka doyarsın sunduğum bu pınarda
Her zaman üzdün beni durmadın bir kararda
Anladım benim ömrüm her gün ahu zararda
Yalnızlık sarayına kuruldum artık ömrüm.
Bu koskoca sarayda hem sultanım hem köle
Ne hatrımı kıran var nede gem vuran dile
Elbet bir gün son bulur çektiğim bunca çile
Yaydan fırlayan ok’la vuruldum artık ömrüm.
Fırlattın çelik oku sakladın eğik yayı
Bile bile ektin sen içime bitmez zay'ı
Aldım bu sevdadan ben nasibe düşen payı
Sen diye ak kefene sarıldım artık ömrüm
Var git eş ol artık sen bir yüreği zengine
Ben yârin olamadım yâr olasın dengine
Başladık biz ecelle ölüm kalım cengine
Gülmeyen kaderime kırıldım artık ömrüm.
Mühroldu dudaklarım bozuldu ağız tadım
Ne takâdım var artık nede atacak adım
Ruhum ölmüş olsa da mermerde yazmaz adım
Gelmeyen Azrail’e darıldım artık ömrüm.
(
Bir Resme Bir Şiir 40... Ömrüm başlıklı yazı
S.SAMYELİ tarafından
21.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.