Sarı saçlarını dökünce yüze,
Kalbim çarpıyor, geliyor söze,
Ne göz, ne söz ediyor bize,
Sarı saçlarına kurbanım güzel.
İncecik dal gibi, boyu fidandır.
Ömrümü alıp da çekip gidendir.
Bir bahar gelmedi ki, cefa edendir.
Sarı saçlarına urganım güzel.
Kaş gözüyle söylemez tek hece,
Görünmez bir aşkın, esiri bence,
Yutkunur boğazı, tükenir hece.
Sarı saçlarına yorganım güzel.
Bu güzel özden mi, gözden mi güzel,
Sözden mi, sazdan mı, yüzden mi güzel,
Hangini sayayım, huydan mı güzel,
Sarı saçlarına vurgunum güzel.
Ne olur, bu güzel benim olsaydı.
Ay gibi geceme sessiz doğsaydı,
Yaralı gönlüme, deva salsaydı.
Sarı saçlarına dargınım güzel.
Yavru ceylan gibi, seker yürürken,
Ay parçası gibi, saçlar sararken,
Bir başka oluyor, gönlüm anarken
Sarı saçlarına algınım güzel.
Muharremim deme bunca saç gördün.
Tel tel tarayıp ta tel tel mi ördün,
Bu yavru ceylanı ne diye sevdin
Sarı saçlarınla yorgunum güzel
Aralık-2008/Sinop