.
.
mavi kubbe bugün kefen beyazlığında,
ölümün habercisi doğan güneş,
eriyor gözlerim feri perişan,
bu aynada ki ben miyim ?
yapayalnız çaresiz,
kelepçelenmiş hüznüm, ağlamak yasak
hangi mahkeme yargıladı sevdamı,
hangi hakim kırdı kalemi mi,
vakitsiz gelen ecel misali,
daha iflah olmam ben.
yedi kapıdayım şimdi,
yüreğimde gülümsüyor Nesimi,
sözleri hep yanlış anlaşılmış,
sorgularda sorular bir tuhaf,
zulme verilecek cevap kalmamış,
hiç bir insaf gark olmamış sevdamıza,
ulu aşıklar feryadıma ağlıyor,
Şirin’e düşmüş gene hasret sancısı,
Ferhat elinde balyoz, yeni çağı parçalıyor.
yarına umutmuş, aşkı besleyen,
düşlerim ise düşlerin ötesinde,
şaşıyor Züleyha sevdiği nerede,
Yusuf yalın ayak uykularda geziyor,
hayra yorulacak hayal arıyor.
ey aşk
enkazın altında şimdi yüreğimiz
yeniden doğmak için
saraylara başkaldırmanın,
vakti gelmedi mi.
ey aşk gel artık.
şol gökleri Yaradana yalvararak,
yalnızlığın girdabında ki canlara
Şems gibi dost olarak,
yıkarak bentleri
Yunusca gönüller de çağlayarak,
GEL !
GEL GÖR BİZİ SENSİZLİK NEYLEDİ.
.
.
.
.
(
Gel Gör Bizi başlıklı yazı
Okan KİLİT tarafından
19.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.