Aşka gelsin
şevkle sık sık sümbülün nur micmeri;
Yakmayın hiç
hüsranla şehrimde vurgun zergeri;
Kor döşetsin
gönle candan, bozmayın siz dülgeri;
Çözmeyin hiç,
serde olsun rintlerin can miğferi;
Arzular yığsın
sevinçler, çağlatın hep Kanber’i.
Gül çiçekler
bağda açsın, rengi olsun lâleden;
Leyle bühtan
düşmesin hiç, ihya olsun şûleden;
Gündüzüm hicrânı
yıksın, yanmasın hiç nâleden;
Muştu sersin
handeler hep, solmasın göz jâleden;
Bağda sazlar
şevkle olsun şimdi aşkın yâveri.
Kalbe güller
nakşedip derman verin siz dizlere;
Fikri isyân
ettirip sokturmayın dehlizlere;
Derdi kırpın,
kahrı sarsın, bakmayın kem gözlere;
Can verin,
canlar verin hep şimdi öksüz sözlere;
Gönle vuslat
zerk edip deryâ edin nur minberi.
Muhteşemler
nûru sersin titreyen Hürremlere;
Sâkiler
hicranlı meyler koymasın hiç Cemlere;
Doğmasın âftâb
hevessiz, yön verin meltemlere;
Ey gönüller
meclisim hiç dönmesin mâtemlere;
Beklenen
vuslatla dolsun şimdi kalbin cevheri.
Titresin Pervâne’nin
gönlünde aşk sermâyesi;
Kalbe girsin
durmadan hep göklerin nur sâyesi;
Süzmesin
şehrinde hüsran, lebde olsun gâyesi;
Kaygılar
bağrında dinsin, yanmasın mersiyyesi;
Nûru tüttürsün
hüzünsüz, ihya etsin her yeri.
( fâ i lâ tün
/ fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün / )